Onur'un Günlüğü

Şirk Nedir?

Bu sayfa çok önemli, şirkin ne olduğunu göreceksin. Konu önemi olduğu için çok video ve açıklama var. Bildiğin gibi değil, gerçekten çok video var. Gösterdiğim her videoyu dinle. Safa içi link yaptım. Tıkladığın maddeye gider ama sırayla gitmek daha iyidir.

  1. Peygamberimizin Şirk İle İlgili Hadisleri
  2. Şirk Nedir?
  3. Tevessül (aracılık) ne demek?
  4. Maide 35 Vesile Ayeti Ne Diyor?
  5. 400 Küsur Sene Önce Ölen İmam Rabbani'den İzin İsteme Şirki
  6. Müslümanlar Namazlarında Fatiha Suresinde Ne Okuyor?
  7. Şirk Konusunda Bilinen En Büyük Yanlış
  8. Ölmüş Birinden Yardım İsteme Şirki
  9. Müslümanlar Hırıstiyanların Hz İsa'ya Yaptığının Aynısını Yapıyor
  10. Veli Evliya Ne Demek?
  11. Dua Ayetleri
  12. Yanlış Tercüme Edilen "Min Dûnillâh" İfadesi
  13. Şirk Ayetlerindeki Tercüme Hatası
  14. Katledilen Ahkaf Suresinin Ayetleri
  15. Beni Cehenneme Gönderen Biri
  16. Vahabilik Değil Kur'an Ayetleri
  17. Abdülkadir Geylani'nin İlah Yapılması
  18. Abdülkadir Geylani Neden Gazze'ye Yardım Etmiyor?
  19. Mekkeliler Nasıl Şirke Girerdi?
  20. Şirkin Zirvesi
  21. Aracı Edinenlerin Hesap Günü Yaşayacakları Pişmanlık
  22. Örümceğin Evine Dikkat
  23. Şeyhlerini İlahlaştıranlar Cehennemde Ebedi Mi Kalacaklar?
  24. İhlas Suresi Tefsiri
  25. Tasavvuf İnancındaki Büyük Yanlışlar Dersi

Abdülaziz hocanın bu konularla ilgili iki kitabını da göstereyim. Belki bakmak istersin.

Tarikatciliğa Bakış.pdf

Aracılık ve şirk.pdf

Müslümanlar Kardeştir

Bu sayfayı tarikatlardan cemaatlerden birileri bulur da okursa, Hucurat suresinin onuncu ayetine ve alttaki hadise dikkat ederek başlasın.

Hucurat

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

10 - Sadece müminler kardeştir; öyleyse kardeşlerinizin arasını bulun. Allah’tan çekinin ki iyilik bulasınız.

Abdulah İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.”

Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 38, 60;Tirmizî, Hudûd 3, Birr 19; İbni Mâce, Mukaddime 17

Allah sadece müslümanların kardeş olduğunu ve peygamberimiz de bir müslümanın kardeşini düşmana teslim etmeyeceğini söylemiş. Herhangi bir tarikattan biri bu sayfayı okuyorsa bu sayfayı yazanla kardeş olduğunu unutmasın. Sonradan okuyan belki henüz şirkin ne olduğunu fark etmemiştir. Bu sayfayı yazan, müslüman kardeşlerini düşmana teslim etmek istemediği için hazırladı. Bizlere şirk doğru düzgün anlatılmadı. O yüzden çoğu müslüman kardeşlerimiz şirkin ne olduğunu bilmiyor. İnşallah bu sayfa bir vesile olur.

Peygamberimizin Hadisleri

1 - “ Siz Müslümanlar, sizden öncekilerin yollarını adım adım izleyeceksiniz. Öyle ki onlar bir kertenkelenin deliğine girecek olsalar, peşlerinden siz de dalacaksınız.” Bunun üzerine yanındakiler:“ Ey Allah’ın Elçisi! Bunlar, Yahudilerle Hıristiyanlar mı? diye sorarlar. Allah Elçisinin yanıtı şu olur: “ Başka kim olacak ki” (Buhari, Enbiya 50; Müslim, İlm 6)

2 - “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, Allâh’a şirk koşmaktır. Bu sözümle onların Ay’a, Güneş’e veya puta tapacaklarını kastetmiyorum. Beni korkutan asıl şey, Allâh’ın rızâsının dışındaki gâyeler için yapılacak ameller ve gizli şehvetlerdir” (İbn-i Mâce, Zühd, 21)

3 - “Şirk, karanlık gecede Safa tepesinde yürüyen kara karıncanın ayak sesinden daha gizlidir.” (Taberani, Mu‘cemü’l-evsat, V/10, hadis no: 3479; Ebu Nuaym, V, 112.)

Alttaki söz İmam Cafer Sadık'a ait. Yaşar Nuri Öztürk hocanın "Şirk" kitabından aldım. Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.

“Emevîler’in İslam’a yaptıkları kötülük tevhidin tanıtılmasına engel olmak değildi; onların İslam’a yaptıkları kötülük, şirkin tanınmasını engellemeleriydi”

Bu sözlerden anlaşılacağı üzere insan şirke girer ama farkında bile olmaz. Zaten müslümanların sorunu bu, şirke girdiklerini fark etmiyorlar.

Allah İle Aldatılmayın

Kur'an Allah’a giden yolda ne yapmamızı kendi açıklayan bir kitap ama bu gün tarikatlarda din şirke çevirmiş durumda. Evliya adı altında insanlardan, kabirlerden, efendilerden, şeyhlerden medet umar hale gelmişler. Kur'an'da bunun tarifi “Allah ile aldatılmak” olarak geçiyor. Aldatan Allah ile aldattığı için aldanan farkında değil?

Fatır

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

5. Ey insanlar!

Şüphesiz ki, Allah‘ın sözü gerçektir.

Dünya hayatında aldanmayın/dünya hayatı sizi aldatmasın.

Ve sakın,

o aldatıcı sizi Allah ile/Allah adına aldatmasın.

Şirk Nedir?

Şirk, insanın Allah ile arasına birini koymasıdır. Araya konan kişilere evliya diyorlar. Geçmiş dönem yaşamış, Allah'ın katında çok kıymeti olduğuna inanılan kişiler. Şirke girebilmek için insanın kendisinin Allah katında hiçbir değerinin olmadığına inanması ya da inandırılması lazım. Allah katında hiçbir değeri olmadığına inanan veya inandırılan insanlar, Allah'tan bir şey isterken veya dualarının kabul olması için araya ölmüş, evliya dedikleri insanları koyuyor. Buna tevessül deniyor. Şirkin daha ayrıntılı tarifi, bir türbeye/mezara gidip, orada yatan zatın seni duyduğuna inanıp, ona konuşmak, "benim bu isteklerimi Allah'a ilet" demektir. Bunun farklı versiyonları var. Bazen o mezarda yatandan izin istenir, bazen de mezardaki kişiye danışılır "bizim böyle bir sıkıntımız var ne yapalım" denir. Tabi bu soruyu herkes sorup cevabı herkes duyamaz. Bunu yaptığını iddia ettikleri insanlara "keşfi açık insanlar" diyorlar. Bunlar genelde bir tarikatın, cemaatin lideri oluyor. Tevessül ne demek, mezardaki bir ölüyle nasıl konuşuluyor, nasıl izin isteniyor örnek göstereceğim. Şirk nedir sorusunun cevabı bu sayfada göstereceğim videolar oluyor.

Tevessül Ne Demek? (45 Saniye)

Bu videoda Cübbeli Ahmet ismine takılma, önemli olan isim değil ne dediği.


Maide 35 Vesile Ayeti

Şirke kapı açan düşünce videoda da duyduğun üzere "bizim Allah'tan bir şey istemeye yüzümüz yok" düşüncesidir. Kendisinin Allah'tan bir şey isteyecek kadar kıymeti olmadığını düşünen ya da düşündürülen insanlar kabirlerde yatanları Allah ile aracı yapıyor. Sayfanın ilerisinde Allah'ın bizden doğrudan kendisine dua etmemizi istediği ayetleri göstereceğim. Önce tevessüle delil getirdikleri Maide otuz beşinci ayeti göstereyim. Ayet, Allah'a ulaşmaya bir vesile arayın diyor.

Maide

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

35. Ey inanıp güvenenler!

Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya bir vesile

(iş/ibadet [namaz veya dua] ile bir fırsat) arayın

ve

O’nun izin verdiği şekilde, saldırganlara karşı cihat edin ki,

kurtuluşa eresiniz.

Allah'a vesile için türbeleri, ölmüş insanları kullanıyorlar ama bir başka ayette Allah'a nasıl vesile aranacağı yazıyor.

Kehf

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

110. De ki:

“Ben de sizin gibi (ölümlü) bir insanım.

Yalnız bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahyolundu.

Artık her kim,

Rabbine (cennetine) kavuşmayı umuyorsa iyi bir iş yapsın.

Ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak etmesin!”

Allah'a kavuşmak için iyi işler yapmamız söyleniyor. Bunlar Kur'an'da sayfalarca yazan salih ameller. Mezarlarda yatan ölü insanları vesile etmek bu ayetlere uymuyor. Bu, aracılık oluyor.

İmam Rabbani'den İzin İsteme Şirki (3 Dakika)

Bu videoda yine anlatana değil ne anlattığına dikkat et. Adamın biri kırk yıldır İmam Rabbani'nin mezarına gidip Türkiye’ye gitmek için izin istiyormuş. İmam Rabbani 1624'te ölmüş ama adam ondan izin istiyor. Buna şirk deniyor. Allah'ı bırakıp kabirlerde yatanları muhatap almak, izin istemek şirkin temelidir. Bir başka olay da imam Rabbani mezardan çıkıp Fatih camisine gelmiş. Bu hikâyelerle tarikat liderlerine kutsallık atfediliyor. Bunları dinleyen müridler kendilerine anlatılanlara itiraz edemez hale geliyor.

Video açılmıyorsa hemen altındaki linke tıkla.


Müslümanlar Namazlarında Fatiha Suresinde Ne Okuyor?

Fatiha'nın dördüncü ayeti şöyle; (Allah'ım) Kulluğu, doğrudan Sana yapar; yardımı, doğrudan Senden isteriz. Biz her gün namazlarımızda yardımı sadece Allah'tan isteyeceğimizi söylüyoruz. Daha doğrusu Allah böyle davranmamızı istiyor. Bu bir eğitimdir. Şirk öyle bir hastalıktır ki bu ayetleri görmezden gelmene sebep olur. Alttaki adam şirk hastalığıyla kör olmuş.


"Allah'tan iste bunlardan da iste ne olmuş" diyor. Mezarlıkta yapıyor bu konuşmayı. Şirk olan bu. Allah ile arana ölmüş birini alıp ondan yardım istersen şirke girmiş olursun. Hem bu adam için hem de Cübbeli Ahmet'in söyledikleri için Mehmet hocayı göstereceğim.

Şirk bütün amelleri yok eden bir illettir (6 Dakika)

Allah'tan İstediğimiz Nasıl Bir Yardım?

Madem sadece Allah'tan yardım istemek gerekiyor o zaman doktora, avukata vs gitmeyelim mi? Hayır bu öyle bir şey değil. Doktordan, avukattan ve yardım alırken doktoru avukatı vs Allah'ın yerine mi koyuyorsun? Dünya işlerinde kimden yardım istersen iste önce Allah'a dua etmen, Allah'ın yardımını istemen gerek. Müslümanlar böyle davranmalı. Bu bir bilinçtir. Hasta olan biri "beni iyileştiren doktordur" derse doktoru Allah'ın yerine koymuş olur. Müslümanlar elbette doktora gidecek ama İbrahim peygamber gibi dua etmesi gerek. Bu sözler İbrahim peygambere ait.

Şuara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

79. Bani yediren ve içiren O’dur.

80. Hastalandığım zaman bana O şifa verir.

81. Beni öldüren sonra diriltecek olan O’dur.

82. Hesap günü hatamı bağışlamasını umduğum da O’dur!”

Bugün gündelik hayatta yardım istediğimiz doktor, avukat vs bir kere yaşıyor. Hayattaki insanlardan sıkıntılarını gidermek için aslında bilgi, tecrübe, yardım alıyoruz. Şirk ölmüş insanları Allah ile aracı yapıp onlardan yardım istemektir. Evliya dedikleri ölmüş insanları Allah ile araya alınca yardımı Allah'tan değil evliya dedikleri insanlardan istemiş oluyorlar. Allah buna asla izin vermiyor. Bu yüzden İmam Rabbani'den, Abdülkadir Geylani'den yardım istemek şirk oluyor.

Şirk Konusunda Bilinen En Büyük Yanlış

Şirk konusunda bilinen en büyük yanlış, şirkin Allah'ın dışında birilerinin de bir şeyler yaratması zannedilmesi. O yüzden bu konuşmaları yapanlar her zaman yaratanın Allah olduğu vurgusunu yapıyor. Gözden kaçırdıkları şey ise Mekke müşrikleri bile yaratanın Allah olduğunu biliyordu, söylüyordu. Ayet bu;

Zümer

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

38 - Onlara: “Gökleri ve yeri, kim yarattı?” diye sorsan kesin olarak “Allah” derler. De ki “Allah ile aranıza neyi koyup yalvardığınıza baktınız mı? Allah bana bir sıkıntı vermek istese, onlar bu sıkıntıyı fark edebilirler mi? Ya da bana iyilik etmek istese, onlar, O’nun bu iyiliğini önleyebilirler mi?” De ki “Allah bana yeter. Kendilerine dayanak arayanlar O’na güvenip dayansınlar.”

Kul Evliya Allah Piramidi

Ayette görüldüğü üzere Allah'ın uyardığı şey, Kendisi ile arasına koydukları kullar. Allah en yukarıda, kul en aşağıda, Allah ile kul arasında da dua ettikleri, yardım istedikleri birileri var. Buna şirk deniyor. En altta basit kullar, ortada evliya denen küçük bir grup , en üstte de Allah. Bu şirk piramitidir. Şimdi buna da örnek göstereceğim. Yine anlatana değil ne anlattığına bak. Bu konuşmada ölmüş evliya diye isimlendirilen bir insana, bir hayır yaparak sevabını bağışlamadan bahsediyor. Bir fakir doyurup sevabını falanca zatının ruhuna bağışlıyormuşsun, o da Allah’a aracılık yapıyormuş, “Madem bu kulun benden bir şefaat umdu, beni aracı yapan bu kulunun işini gör” diyormuş. O kul Allah katında hatırlı bir kul ise Allah onu kırmazmış, isteğimizi yerine getirirmiş. O kul şefaat edermiş bize. Üstte yazdığım Zümer suresinin ayeti bunu anlatıyor. Bu konuşmada Allah en tepede, kul en aşağıda, Allah katında hiçbir kıymeti olmadığını düşünüyor, Allah ile arasına kabirde yatan birisini alıyor. Duayı Allah'a yapmak yerine, doğrudan Allah'tan yardım istemek yerine kabirde yatan zatı kullanıyor.

Söyledikleri aslında zor söylenir şeyler, kendi de söylerken zorlanıyor, oradakilere teyit ettirmek istiyor, söylediğine dayanak bulmak için kitaplarda geçiyor bu diyor. Yine insanların yazdığı kitaplardan bahsediyor. Bunlar ayetlerle tamamen zıt şeyler. Kur'an'ı değil de insanların yazdığı kitapları esas almış oluyorlar.

Ayetin Çarpıtılması

"Tüm şefaat Allah'a aittir" ayetini delil getirmeye çalışıyor ama ayetin anlamını değiştiriyor. Ayetin anlamını "şefaat yetkisini verme yetkisi Allah'a aittir" diye veriyor. Bu kainat bir milyon kere yıkılsa yeniden kurulsa dediği mana bu ayetten çıkmaz. Ben şefaati inkar etmiyorum. Allah şefaat için izin verecek ama cehenneme giren müslümanların cezaları dolunca cennetteki yakınlarının yanına gidebilmeleri için verecek. Bunu Hayatın Sırrı'nda "Müslümanlar Cehenneme Girecek Mi? - Şefaat Nasıl Olacak?" sayfasında görebilirsin. Allah mezardakilere şefaat, aracılık izni vermemiştir. Ayetleri Allah açıklamıştır. Kendi kafasından ayetleri açıklayanlar için ilgili ayeti göstereyim. Koyu belirttiğim yere dikkat et.

Al-i İmran

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

7 - Bu Kitab’ı sana indiren O’dur. Âyetlerinin bir kısmı muhkemdir; onlar kitab’ın ana ayetleridir. Diğerleri müteşâbih (muhkemlere benzer) olanlardır. Kalplerinde eğrilik olanlar, istedikleri te’vîli (bağlantıyı) kurup istedikleri fitneyi çıkarmak için Kitap’tan, kendi eğrilikleriyle benzeşen şeye uyarlar. Oysa onun tevilini (bağlantılı olduğu âyeti)sadece Allah bilir. Bu ilimde sağlam duruş gösterenler şöyle derler: “Biz, bu ilme inandık, hepsi (muhkem, müteşâbih ve tevil) Sahibimiz katındandır.” Zikre (doğru bilgiye) sadece sağlam duruşlu olanlar ulaşabilirler.

Ayetteki koyu belirttiğim yer hıristiyanlarla ilgili. Hıristiyanlar Kur'an'ı duyduklarında içinden bazı ayetleri kendilerine göre yorumlamış ve kendi yollarının doğru olduğunu söylemiş. Aynı şeyi bugün tarikatlar, cemaatler yapıyor. İnsanlar şefaat ayetlerini kendisine göre yorumluyor. Tüm şefaat Allah'ındır ayetini şefaat yetkisini verme yetkisi Allah'ındır diye çeviriyor. Bu konuşmayı dinle. Şirk nasıl bir inanç gör.

Ölmüş Birinden Yardım İsteme Şirki (10 Dakika)


Müslümanlar Hırıstiyanların Hz İsa'ya Yaptığının Aynısını Yapıyor

Allah Bakara yüz seksen altıda şöyle diyor Kullarım beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten Ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince (Benden isteyince), dua edenin duasına (isteğine) cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için Benim davetime uysunlar, Bana iman etsinler. Allah böyle dedikten sonra duanın kabulü için kabirdeki bir insana neden şefaat yetkisi versin? Kabirde yatana şefaat yetkisi verecek, o zat Allah’a müracaat edecek, falanca kulun beni devreye soktu, şunları yaratır mısın diyecek, Allah da "tamam verdim" diyecek. Allah "dua edenin duasına cevap veririm" dedikten, diğer ayetlerde de "Allah ile aranıza koyduklarınızdan bir şey istemeyin" mealindeki ayetlerden sonra bu dinlediğini anlatmak cesaret ister. Kur'an'ı kendilerine göre yorumluyorlar. Hıristiyanlar İsa peygamberi aracı yaptı, müslümanlar da evliya dedikleri kişileri aracı yapıyor. Alttaki cümle Hıristiyanların "Koloseliler" kitabından. Bu kitabı Pavlus yazmış ve bu kitabın İsa peygamberin getirdiği din ile yani orijinal İncil ile hiçbir alakası yoktur. Müslümanlar bunu eleştiriyor ama aynısını kendileri yapıyor.

Söylediğiniz, yaptığınız her şeyi Rab İsa'nın adıyla, O'nun aracılığıyla Baba Tanrı'ya şükrederek yapın.(Koloseliler 3:17)

Hem Hırıstiyanlara şirke girdikleri için sapık sayıyorlar hem de aynısını kendileri yapıyorlar.

Veli Evliya Ne Demek? (5 dakika)

Veli, evliya ne demek biliyor musun? Kabirde yatan Allah dostlarına evliya diyorlar ama gerçekten sadece bazı insanlar mı Allah'ın dostudur? Kısa bir video ile bu kelimelerin anlamını göstereyim, Üstte dinlediğin, mezardaki kişiyi aracı yapmanın neden şirk olduğunu daha iyi anlayacaksın.

Peygamberimizin Uyarısı

Bunu daha önce göstermiştim. Peygamberimizin hayatını okuduğum Celaleddin Vatandaş’ın “Hz Muhammed’in hayatı ve İslam daveti” kitabında peygamberimizin hastalığının başladığı dönemde geçen olay şimdi daha anlamlı olmalı.

Müslümanların sefer hazırlıklarıyla uğraştığı günler içinde Resûlullah'ın rahatsızlığı arttı; şiddetli baş ağrısı ve yüksek ateşi vardı. Hastalanmasının üzerinden bir kaç gün geçti. Durumu gittikçe ağırlaşıyordu. Eşleri her an yanında bulunuyor, her türlü ihtiyacıyla ilgileniyorlardı. Ümmü Habibe, o günlerin birisinde Habeşistan hatıralarından bahsetmeye başladı. Amacı zihinleri dağıtıp, üzüntüleri biraz olsun gidermekti. Zira Resûlullah'ın hastalığı nedeniyle hepsi pek üzgündü Ümmü Habibe, Habeşistan hatıralarından bahsederken bir tespitini aktardı. Halkın, ölmüş büyüklerinin kabri üzerine bina inşa ettiklerini ve o binayı ibadethane edindiklerini söyledi. Konuşmaları dinleyen Resûlullah, Ümmü Habibe'nin anlattıklarını duyunca, konuşmaya katıldı: 'Doğru! Onlar sevdikleri birisi ölünce onun üzerine bir mabet inşa ederler. Onlar bu yaptıkları nedeniyle yaratıkların en kötüsü olan kimselerdir' dedi. Sonra, önemli bir uyarı da bulundu: 'Sizden önceki bazı kimseler peygamberlerinin ve salih kimselerin kabirlerini ibadethane edindiler. Sizler sakın kabirleri ibadethane haline getirmeyin. Sizi böyle bir şey yapmaktan men ediyorum. Bu sözleriyle, hastalığının büyük ıstırap verdiği anda bile, Müslümanlar. Her türlü yanlıştan, şirkten sakındırmayı ne kadar önemsediğini bir kez daha gösterdi. O zor anında bile aklında insanlar vardı; insanlığın esenliği vardı. Bu esenliği engelleyen şirke, zulme, kötülüğe, ahlâksızlığa karşı dikkatli ve hassastı.

Yukarıdaki hadisin kaynağı, Buhari, Salat 55, Cenaiz 61,96, Meğazi 83, Libas 19; Müslim, Mescid 22.

Dua Ayetleri

Allah alttaki ayetlerde bildirdiği şekilde dua etmemizi istiyor.

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

153. Ey inanıp güvenenler!

Sabrederek

ve

salâtı ikâme ederek/namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin.

Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle/direnenlerle beraberdir.

Araf

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

55. Yalvara yakara ve gizlice Rabbinize dua edin.

Çünkü O, haddi aşanları sevmez.

56. Düzene konulmasından sonra,

yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın.

Korkarak ve umarak O’na dua edin.

Şüphesiz ki, Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara yakındır.

180. En güzel isimler Allah’ındır.

Öyleyse, O’na bunlarla dua edin/O’nu bunlarla anın!

O’nun isimleri konusunda eğriliğe sapanları terkedin!

Onlar yaptıkları şeylerin cezasını çekeceklerdir.. 

205. Yalvararak ve için için korkarak;

sabah akşam yüksek olmayan sesle Rabbini an/zikret!

Sakın gafillerden olma!

206. Şüphesiz ki Rabbinin katındakiler,

O’na kulluk etmekten büyüklük taslayıp yüz çevirmezler,

O’nu yüceltirler.

Ve yalnız O’na secde/itaat ederler.

Alttaki ayete ayrı bir dikkat çekerim Allah kime değer veriyormuş.

Furkan

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

77. (inananlara) de ki:

Duanız (kendinizi aciz görerek O’ndan istemeniz) olmasa,

Rabbim size ne diye değer versin?” (Ve de inkârcılara de ki:)

“Gerçek şu ki, siz (Allah’ın mesajını/ayetlerini) yalanladınız:

Artık bu (azap),

kaçınılmaz olacaktır/yakanızı bırakmayacaktır!”

Secde

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

15. Bizim ayetlerimize ancak, o kimseler inanırlar ki;

onlara hatırlatıldığı zaman secdeye kapanırlar.

Rablerini övgü ile tesbih ederler ve büyüklük taslamazlar!

16. Yanları yataklarından uzaklaşır.

Rablerine korkarak ve umarak yalvarırlar.

Kendilerine verdiğimiz rızıklardan bağışlarlar.

"Yanları yataklarından uzaklaşır" ifadesi gece Kur'an'la/duayla/namazla meşgul olmak için yataktan kalkarlar demek.

Mümin

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

60 - Rabbiniz (Sahibiniz) der ki "Bana dua edin, size olumlu karşılık vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremiyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir."

Yanlış Tercüme Edilen "Min Dûnillâh" İfadesi

Üstteki ayetlerde Allah doğrudan kendisinden istememizi söylüyor. Şirk ayetlerinde "min dûnillâh" diye bir ifade var, bunu "Allah'tan başka" diye çeviriyorlar ve Allah'ın dışında birilerinden yardım istiyorlar. Boyumuzun yetmeyeceği bir ağaçtan meyve toplamak istesek, elimize bir sopa aldığımızı düşünelim. Sopayla yukarıdaki meyvelere dokunduğumuz zaman sopa bizim üstümüzde olur değil mi? Bedenimiz ise sopanın altında kalır. Meyveler en yukarıda sopa ortada biz de en aşağıda kalırız. Buna "Min dûnillâh" deniyor. Nasıl olduğunu üstteki şirk videolarında gördün. Allah en tepede kullar en aşağıda arada evliya dedikleri insanları kabul etmek min dûnillâh oluyor. Evliya dedikleri insanları Allah ile aralarına koyuyorlar. Bu yüzden onların türbelerine gidip dualarına aracı yapıyorlar. Kendilerinin Allah katında bir kıymeti olmadığına ama türbesine gittiği müslümanın Allah katında çok kıymetli olduğuna inanıyorlar. "Allah onların yüzü suyu hürmetine bizim de dualarımızı kabul eder" diyorlar. Allah daha o günlerde ölülerin bir şey duyamayacağına, bir şey yapma güçleri olmadığına dair ayetler indirdi?

Şirk Ayetlerindeki Tercüme Hatası

"Min Dûnillâh" ifadesi doğru tercüme edilmeyince şirki anlatan ayetlerin anlamı katlediliyor. Alttaki ayetler hesap günü şirke girenleri anlatıyor ama öyle yanlış tercüme edilmiş ki okuyan "bu ben değilim" diyor. Koyu yazdığım yer "Min Dûnillâh" ifadesi ama yanlış tercüme.

Şuara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

88. O gün mal ve oğullar fayda vermez.

89. Ancak, Allah’a temiz bir kalp ile gelenler başka!”

90. Cennet muttakilere yaklaştırılır.

91. Cehennem azgınlara apaçık gösterilir.

92. Ve onlara denilir: “Tapmış olduğunuz şeyler nerede?

93. O Allah’tan başka taptıklarınız? Size yardım ediyorlar mı? Veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?”

94. Oraya tepetaklak atılırlar. Onlar ve azgınlar...

95. Ve İblisin bütün askerleri/taraftarları da...

96. Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:

97. “Allah’a yemin olsun biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.

98. Biz o zaman sizi âlemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk!

99. Bizi suçlulardan başkası saptırmadı.

100. Artık bizim şefaatçilerimiz yoktur.

101. Sıcak, candan bir dostumuz da yoktur!

102. Şâyet bizim için bir imkân/dönüş daha olsa da, inananlardan olsak.”

103. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Ancak onların birçoğu inanmıyor. 104. Şüphesiz O Rabbin; üstün olandır, merhametlidir.

Allah 103. ayette hesap günü gerçekleşecek bu olayda ibret olduğunu söylüyor. 92. ve 93. ayetlerdeki “Tapmış olduğunuz şeyler nerede? Allah’tan başka taptıklarınız? Size yardım ediyorlar mı? ifadelerine bakınca insanlar "ben Allah'tan başkasına tapmıyorum" deyip kimse bu ayetleri üstüne almıyor. Bu ayetlerin inmesine sebep olan Mekke müşrikleri Allah'tan başka heykellere, putlara tapmıyordu, putlarında yaşadıklarına inandıkları melekleri, ruhları Allah ile aracı yapıyorlardı. Tıpkı en üstte gösterdiğim videodaki gibi. 92. ve 93. ayetlerinin doğru tercümesi şöyle ;

Şuara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

92. Onlara şöyle denir: “Kulluk edip durduklarınız nerede?

93. Hani Allah ile aranıza koyduklarınız? Size yardım edebiliyorlar veya kendileri yardım görüyorlar mı?” ”

Doğru tercüme edince ayetin anlamı bambaşka oluyor değil mi? Doğru yazınca bunu herkes üstüne alır. Herkesin "Allah kendisiyle arasına bir şey koymamızı istemiyor" deyip, buna dikkat ederek yaşaması gerekir.

Katledilen Ahkaf Suresinin Ayetleri

Ahkaf suresi dördüncü ve beşinci ayetini göstereceğim. Bu ayetler çok yanlış tercüme edilen ayetlerden. Bu ayetler düzgün tercüme edilip anlatılmadığı için şirkin ne olduğu anlaşılmıyor. Bu diyanetin meali.

De ki: Söylesenize! Allah’ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar, göstersenize bana. Yoksa onların göklere ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin. Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar bunların tapmalarından habersizdirler. (Ahkaf 4,5,6)”

Alttaki açıklamaları Süleymaniye Vakfı'nın Ali Eren'e yazdığı bir makalesinden aldım. Daha sonra makaleyi göstereceğim.

Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar bunların tapmalarından habersizdirler.

Burada “şeyler” diye tercüme ettiğiniz “men” kelimesidir. Bu kelime Arapça’da akıllı varlıklar için kullanılır. Doğru manası “kimse” veya “kimseler” olmalıdır.

“Bunlar” diye tercüme ettiğiniz de hum kelimesidir. O da akıllı varlıkları göstermek için kullanılır.

“Habersizdirler” diye tercüme ettiğiniz de “gâfilun” kelimesidir. Cem’i müzekker salimdir ve akıllı varlıklar için kullanılır. O tercümede, öncekilerle birlikte bu manalar da kaybolmuştur.

Ayetin orijinalinde Allah ile aracı yapılan akıllı varlıklar yani insanlardan bahsediliyor. Ayet onlara tapılıyormuş gibi tercüme edilmiş. Ayetin doğrusu alttaki gibi. Bunu okuduğunda üstteki ses kayıtlarının neden şirk olduğunu hemen anlayacaksın.

Ahkaf

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

4 - De ki “Allah ile aranıza koyarak çağrıda bulunduklarınızın ne olduklarına baksanıza! Gösterin bana, yeryüzünde neyi yaratmışlar? Yoksa göklerde bir payları mı var? Söyledikleriniz içinize yatıyorsa bu konuda bana, daha önce gelmiş bir kitap veya bir bilgi kırıntısı getirin.”

5 - Allah ile arasına koyarak, (mezardan) kalkış gününe kadar cevap veremeyecek kimselere çağrıda bulunandan daha sapık kimdir? Bunlar, onların çağrısının farkında olmazlar.

Beni Cehenneme Gönderen Biri

www.hayatinsirri.net sitesinde de şirk sayfaları yaptım. Üstte gördüğün videoları orada da gösterdim. Bir gün biri mail attı, benim cehenneme gideceğimi söyledi. Önce kısa bir cevapla geçiştirdim, cevap yazmış "bana nasıl kafir dersin" diyor. Tanımadığım bir insan ona kafir dediğimi iddia ediyor. Artık sitede hangi cümlemi üstüne alındıysa böyle diyor ki sitede de kimseye kafir demedim. Bu sefer uzun cevap yazdım, bunların neden şirk olduğunu yazdım. Ahkaf suresinde yapılan yanlışı gösterdim. Bu sefer benim beynimin yıkandığını söyledi, beni kurtarmaya çalıştı, "ben yolumdan memnunum" dedim, baktı olmuyor beni yine cehenneme gönderdi, "Yaşasın kafirler için cehennem" dedi. Bu yazışmamızı sakladım, sana da göstereyim. Arkadaşa göstermek için bazı video linkleri koydum. Dinlemek durumunda değilsin. Bana neler yazmış ona bak. Linklere tıklarsan pdf'in üstüne açılır. anlamak istemeyen birine örnek.pdf

Vahabilik Değil Kur'an Ayetleri

Anlaşılmayan bir şey var mı? Allah, mezardakilerin kendilerini çağırandan haberdar olmadığını söylüyor. Bu ayetlerin doğru tercümesini yapmayanlar benim gibileri Vahabi olmakla suçluyor. Vahabilik bir mezhep. Onlar kabirdekilerin duymayacağını, onlardan bir şey istemenin şirk olduğunu söylüyor. Tarih boyu Vahabilerin aşırı tepki gösterdiği durumlar olmuş ama kabirlerden yardım istenemeyeceği görüşü Vahabilerin değil Kur'an'ın emri. Üstteki Ahkaf suresinin ayetlerini unutmadan bu iki videoyu dinle. Ya bu ayetlere inanacağız ya da bu insanların hikâyelerine. Hangisi olsun? Elbette ayetleri esas alacağız. Mahmut efendi 28 Şubat öncesi Eyüp Sultan'ın mezarına gitmiş ve kendisiyle konuşmuş, iddiaları bu. Diğeri Saidi Nursi mezardaki bir adamın halini görmüş.

Ben bu videoları saygısızlık yapmadan gösteriyorum. Amacım anlatılanlarla ayetlerin yüzde yüz zıt olduğunu göstermek. Kur'an'ın olmaz dediği şeye insanlar nasıl ve neden olur diyor bilemiyorum. Burada esas alınması gereken ayetlerdir, bu anlatılanlar değil.

Video açılmıyorsa hemen altındaki linke tıkla.

Mahmut Efendi Eyüp Sultan Görüşmesi (2 Dakika)


Saidi Nursi'nin Ölmüş birinden haber alması (1 Dakika)

Bir defa Kabirde Münker Nekir diye iki melek gelip soru sormayacak. Saidi Nursi olmayan olmayacak bir şeyi gördüğünü iddia etmiş. Başkası kabirde meleklerin sorusuna nasıl cevap vermiş onu görmüş. Yok böyle bir sorgu sual. Ayrıntısını Hayatın Sırrı'nda " Kabir Azabı Var Mıdır?" sayfasında görebilirsin. İnsanları bu masallarla kandırıyorlar.


Bu iki videonun peşine Abdülaziz hocanın bir açıklamasını göstereceğim. Okuduğu ayete dikkat et.

Evliya olarak kabul edilen kişiler ölüleri görebilir mi? (2 Dakika)

Abdülkadir Geylani'nin İlah Yapılması

Abdülkadir Geyleni'yi Allah ile aralarına koyarak nasıl yardıma çağırdıklarını göstereceğim ama öncesinde Nuh peygamber insanları Allah'ın dinine davet edince putperestler nasıl tepki göstermiş bunu göstereyim çünkü bugün aynısı yapılıyor.

Nuh

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

5. Nuh şöyle yakardı: “Ey Rabbim! Ben toplumumu gece ve gündüz davet ettim.”

6. “Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı.”

7. “Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.”

8. “Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım.”

9. “Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım.”

10. Ve şöyle dedim: “Rabbinizden af dileyin. O, bağışlamayı çok sevendir.”

21.Nuh dedi ki: “Rabbim! Onlar bana isyan ettiler de malı ve çocuğu kendisine hüsrandan başka bir artış getirmeyen kişiye uydular.”

22. “Çok büyük hileler sergilediler / çok büyük tuzaklar kurdular.”

23. Dediler ki: “İlahlarınızı sakın bırakmayın. Ved’di, Süva’ı asla bırakmayın. Yeğus’u, Yeuk’u, Nesr’i de bırakmayın.”

24. “Çoklarını saptırdılar. Sen de o zalimler için şaşkınlıktan başka birşeyi artırma.”

25. Hataları yüzündendir ki boğuldular, ateşe atıldılar. Kendileri için, Allah dışında yardımcılar bulamadılar.

Ved Süva Yeğus Yeuk Nesr Gibi Müslümanların Da Putlaştırdığı Kişiler Var

Bu cümleyi yavaş yavaş oku. Nuh’un daveti karşısında, halkın büyüklük taslayanları, kendilerine tabi olanlara “İlahlarınızı sakın bırakmayın. Ved’di, Süva’ı asla bırakmayın. Yeğus’u, Yeuk’u, Nesr’i de bırakmayın” diyormuş. Bu tavır müşrik tavrı. Müşrik şirk koşan, aracı edinen demek. Aynı tavır bugün devam ediyor. Yukarıda şirkin ne olduğunu gördün. Ved, Süva Yeğus Yeuk Nesr gibi müslümanların da putlaştırdığı kişiler var, bunların başında Abdülkadir Geylani geliyor. Cübbeli Ahmet bir gün uçakta türbülansa girmiş “oku oku bir şey olduğu yok, yetiş ya gavs …” demiş, Abdülkadir Geylani gelip uçağı tutmuş. Aslında böyle bir şey olduğu yok. Uçağın türbülanstan çıkmasını Abdülkadir Gelyani'nin gelip uçağı kurtarması zannediyor çünkü Allah'ın Abdülakadir Geylani'ye böyle bir yetki verdiğine inanıyor. Önce dinle sonra devam edelim.

"Ya Gavs Yetiş Ya Abdulkadir Geylani" (2 Dakika)

Video açılmıyorsa hemen altındaki linke tıkla.


Ahmet hoca uçakta Abdülkadir Geylani'den yardım isterken neye dayanıyor? Altta gördüğün, Abdülkadir geylaniye ait olduğu iddia edilen metne dayanıyor.Abdülkadir Geylani "benden yardım istersen atmosferin üstünde bile olsan gelir kurtarırım" yazdığı için ondan yardım istiyorlar.

Yeryüzündeki diğer taraflarının hepsi hükmüm altındadır.

Ve yer küre elimde bir güvercin yumurtası gibidir.

Güneşin doğduğu ufuk Batıda aşağı kademededir.

Adımım ise onu dikkatle aşıp geçti.

Ey müridim! Benim devamım sana kolaylık sağlar,

Şerefli bir hayat, yüksek ve saygı değer bir makam,

Ey Müridim! Beni doğuda çağıracak olursan,

Veya batıda, ya da denizlerde seyrederken…

Yardımına koşarım, atmosferin üstünde bile olsan…

Her hasma karşı ben kaza kılıcıyım…Haşır günü müridime şefaatçiyim ben,

Rabbim katında, sözüm ise reddolunmaz.

Ben, hem şeyh, hem salih, hem de veliyim,

Hem KUTUB’um ve insanların önderiyim.

Ben Kaadir olan mevlanın kuluyum, vaktim pek hoş,

Dedem Mustafa’dır, imamlık ise bana yeter.

Ceddime her vakit salat u selam olsun,

Hanedanına da olsun uzun müddet


Kaynak : Abdülkadir Geylani, Füyuzat-ı Rabbaniye, 64-65-66. sayfalar )

Abdülkadir Geylani Filmindeki Şirk

Abdülkadir Geylani'y anlatan bir film yapmışlar. Ya gavs diyerek yardıma çağırma sahnesi var. Geylani başka bir şehirde, yardım isteyen kız başka bir şehirde. Geylani nasıl yardım etmiş dersin? Bastonla.


Abdülakadir Geylani'nin "ya gavs" deyip çağrılınca gelip yardım edeceğini yazması ayetlerde geçen min dunillah ifadesidir. Allah en tepede, kendi en aşağıda, araya birini koyarak yardım çağırmaya şirk deniyor. Bu, Araf suresinin üçüncü ayetinde anlatılıyor. Latin harfleriyle Arapçasını yazayım, min dunillah ifadesini görebilirsin. Ittebiû mâ unzile ileykum min rabbikum ve lâ tettebiû min dûnihî evliyâe, kalîlen mâ tezekkerûn. Altta koyu belittiğim yer min dunillahı ifade ediyor. Süleymaniye Vakfı'nın meali.

Araf

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

3 - Rabbinizden[1*] size indirilene uyun; Allah’a daha yakındır diyerek evliyaya[2*] uymayın. Bilgilerinizi ne kadar az kullanıyorsunuz!

[1*] Sahibinizden

[2*] Evliya, veli’nin çoğuludur. Veli, aralarında kendileri dışında bir şey olmayan iki veya daha çok şeye denir. (Müfredat) Allah ile arasına, başka birini koymayan herkes Allah’ın velisidir. Araya başkasını koyanın Allah ile ilişiği kesilir. Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Bilin ki Allah’ın velilerinin üstünde ne korku olur ne de üzülürler. Onlar inanmış olan ve takva sahibi olan (kendini yanlışlardan koruyan) kimselerdir.” (Yunus 10/62-63) Takva sahibi olanlar da “İşte Kitap budur, içinde şüpheye yer yoktur. Takvâ sahipleri için rehberdir. Onlar, Allah’a içten inanan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlardır. Sana indirilene de senden önce indirilenlere de inanıp güvenenler onlardır. Onların ahirete olan inançları kesindir.” (Bakara 2/2-4)

Abdülkadir Geylani Neden Gazze'ye Yardım Etmiyor?

Tarikatlar ve cemaatlerdeki müridler "bizim efendi Allah'a bizden daha yakındır" diye onların dediklerine uymaması gerekiyor. Üstteki ayet bunu anlatıyor. Bu ayetleri hayatımıza sokarsak o zaman bizi şirke sokan tarikatlara, hocalara uymamış oluruz. O zaman "ya gavs" deyince Abdülkadir Geylani'nin geldiğine inanmayız. Beraber düşünelim; "ya gavs" deyince Abdülkadir Geylani gelip yardım ediyorsa, bugün müslümanlar Yahudiler ve Hıristiyanlardan neden zulüm görüyor? Alttaki videoda İsrail bombardımanları sonucu Gazze'nin ne hale geldiği görülüyor. Her kim "ya gavs" deyince Abdülkadir Geylani'nin gelip yardım edeceğine inanıyorsa, neden İsrail Gazze'yi bomba yağmuruna tutarken "ya gavs" demedi, yardım çağırmadı? Madem Abdülkadir Geylani gelip yardım ediyor, en çok yardıma ihtiyaç olan yer şu an Gazze değil mi, niçin kimse Gazze için Abdülkadir Geylani'yi çağırmadı, çağırmıyor? Buradan anla ki "ya gavs" deyince kimse gelmiyor, sadece insanlar geldiğine inanıyor. Buna inanınca Araf suresinin üçüncü ayeti bizim hayatımıza inmemiş oluyor; Allah’a daha yakındır diyerek evliyaya uymayın.

İsrail Bombardımanı Sonrası Gazze'nin Havadan Görüntüsü (1 Dakika)


Mekkeliler Nasıl Şirke Girerdi?

Hiç kimse gidip bir taşın heykelin önünde öyle durup ondan yardım istemez ama şirk deyince putlardan yardım istendiği zannediliyor. Mekkelilerin de putları vardı ama yardım istedikleri şey, putlarda yaşadığına inandıkları ruhlar, meleklerdi. Allah katında itibarlı olduklarını düşündükleri ve ölmüş olan bir ruhu veya meleği araya katıyorlardı. Aynı şey üstte örneğini gösterdiğim videolarda var. "Abdülkadir Geylani Allah katında çok itibarlı, Allah'ın sevdiği bir kul" deyip, "biz ona derdimizi anlatırsak o da derdimizi Allah'a iletir" diyorlar. İnsanlık var olduğundan beri şirk budur. Düşünsene kim bir heykelin önüne geçip ondan yardım ister? Ölmüş birinden yardım istemek şirk değilse şirk diye bir şey yoktur. Bu ayet Abdülkadir Geylani'nin yardım edemeyeceğini gösteriyor.

Neml

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

62. Sıkıntıya düşmüş olanın duasına cevap veren kim?

Kendisine dua edilip, kötülüğü kaldıran kim?

Ve sizi yeryüzünde,

öncekilerin yerlerine geçenler/halifeler/varisler yapan kim?

Allah ile beraber başka bir ilâh mı?

Ne de az öğüt alıp düşünüyorsunuz!

Şirkin Zirvesi

Abdülakadir Geylani'den yardım isteme olayı o kadar uç noktalara gitti ki Cübbeli Ahmet hapishanedeyken, Abdülaziz hoca bir programda Ahmet hoca için “ya gavs deyip uçağı düşmekten kurtarıyordu şimdi içeride bu gavslar çıkarsa ya onu içeriden” dedi. Bunun üzerine Ahmet hoca, Abdülkadir Geylani’den daha fazla yardım istemiş ve bir hafta sonra tahliye olmuş. Tahliyesinin sebebini Abdülkadir Geylani’ye bağlıyor. Kendi ağzından duyabilirsin, Abdülkadir Geylani'den daha fazla himmet istediğini söylüyor, "evliyaullah" yetişti diyor.

Cübbeli Ahmet'in Hapisten Çıkışı Sonrası Açıklaması (1 Dakika)


Sıkıntıya Düşmüş Olanın Duasına Cevap Veren Kim?

Üstteki Neml suresinin ayetini tekrar yazayım Sıkıntıya düşmüş olanın duasına cevap veren kim? Kendisine dua edilip, kötülüğü kaldıran kim? Ve sizi yeryüzünde, öncekilerin yerlerine geçenler/halifeler/varisler yapan kim? Allah ile beraber başka bir ilâh mı? Ne de az öğüt alıp düşünüyorsunuz! Gördüğün üzere Allah'tan başka kimse kendisine ne kadar dua edilirse edilsin sıkıntıları kaldıramaz, Allah ile aracı olamaz.

Ahmet Hocanın İmtihanı

Bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu biliyorsun. Ahmet hocanın hapse girmesinde Cemaat'in parmağı olduğunu söylüyorlar. Kim neden hapse attı bilemem ama Ahmet hoca hapiste imtihan oldu ve kaybetti. Yusuf peygamber de hapse düştü, Yusuf suresinde okuyabilirsin ama Yusuf peygamber Allah'tan başka kimseden yardım istemedi. Allah'a aracılık yapsınlar diye bir insana dua etmedi. Ahmet hoca hapiste Allah'a dua edip, yardım beklemek yerine Abdülkadir Gelani'den yardım istedi ve şirke girdi. Allah'ın affetmeyeceği tek günah şirk üzere ölmektir.

Nisa

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

116 - Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun altında olanı, şirkten uzak kalmayı tercih eden kişi için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa derin bir sapıklığa düşmüş olur.

Aracı Edinenlerin Hesap Günü Yaşayacakları Pişmanlık

Şirkin kaynağı tarikat/cemaattir. Tarikat varsa şirk vardır. Örneğini gösterdiğim İmam Rabbani'den izin istemeyi, Seyyide Nefise diye anlattığı kadını aracı yapmayı ve Abdülkadir Geylani'yi yardıma çağırmayı tarikatlardaki şeyhler müridlerine öğretir. Bu bilgiler nesilden nesile bir şeyhten diğerine geçer ve müridlere anlatılır. Alttaki ayetler hesap günü şeyhlerle müridlerin yaşayacağı pişmanlığı anlatıyor.

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

165 - Kimi insanlar, Allah’a benzer nitelikler yükleyerek, O’nunla aralarına koyduklarını ilah edinir ve; onları, Allah’ı sever gibi severler. İnanıp güvenenlerin Allah sevgisi çok güçlüdür. Bu yanlışı yapanlar, bütün gücün Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın cezasının, (işledikleri suçla) orantısını, o azabı gördüklerinde anlayacakları gibi keşke şimdiden anlasalar!

166 - Arkasından gidilen kişiler o gün, kendilerini takip edenleri terk ederler. Artık azabı görmüşler ve aralarındaki bütün bağlar kopmuştur.

167 - Onları takip edenler şöyle derler: “Keşke elimize bir fırsat geçse de onların burada bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak durabilsek!” Allah yaptıklarını, içlerini yakacak şekilde gösterecektir. Artık o ateşten çıkacak değillerdir.

Cübbeli Ahmet'le şeyhi Mahmut efendi üstteki ayette gördüğün gibi davranacak. Hesap günü canlarından çok sevdikleri Mahmut efendi onları terk edecek, Cübbeli Ahmet'te 167. ayetteki koyu belirttiğim yeri söyleyecek. Allah'ın affetmeyeceği tek günah şirk üzere tevbe etmeden ölmektir.

Örümceğin Evine Dikkat

Kur'an Cübbeli Ahmet ve benzeri hocaların olduğu cemaatleri örümceğin evine benzetiyor. Alttaki ayetlerde üstte Cübbeli Ahmet'in Abdülkadir Geylani'den daha fazla himmet istemesinin ne kadar yanlış olduğunu görebilirsin.

Ankebut

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

41 - Allah’tan önce velilere(dostlara) sarılanların durumu örümceğin durumuna benzer. Örümcek bir yuva edinir ama yuvaların en gevşeği örümcek yuvasıdır. Keşke bunu bilselerdi.

42 - Allah onların, kendisiyle arasına neleri koyup yalvardıklarını bilir. Güçlü olan o, doğru karar veren odur.

43 - Bunlar örnek olaylardır. Onları bütün insanlar için veriyoruz ama bilenler dışında hiç kimse onlara akıl yormaz.

Ayetlerin anlattıkları ile Cübbeli Ahmet'in yaptığı aynı değil mi? Allah bu cemaatleri ayette geçen örümceğin evine benzetiyor. Örümcek ağı nasıl zayıfsa bu cemaatler de öyle zayıf. Ayrıca ayette bahsedilen bu örümcek sureye adını veren -Ankebut- Karadul'dur. Karadul adından da belli olacağı üzere çiftleşmek için erkek örümceği yuvasına çeker, çiftleşir sonra da öldürür. Tarikat ve cemaatler de aynı şekildir; müridleri kendine çeker sonra onlar şirke sokarak öldürmüş olur.

Biraz yukarıda Nuh suresinden ayetler gösterdim. Nuh peygambere kavmi ne demiş; “İlahlarınızı sakın bırakmayın. Ved’di, Süva’ı asla bırakmayın. Yeğus’u, Yeuk’u, Nesr’i de bırakmayın” Ahmet hoca ve onun gibilerin bu sözü söyleyenlerden bir farkı var mı? İnşallah Ahmet hoca ölmeden yaptığının ve anlattıklarının şirk olduğunu anlar ve tevbe eder.

Aracıları Kaldırıp Direkt Allah'tan İstemek Gerekir (7 Dakika)

Bunu atlama. Bir sıkıntın mı var o zaman Allah’a dua et, yalnız Allah’a.

Yunus 100. Ayetteki Pislik Nedir? (3 Dakika)

Bunu da atlama. İnsanlar şirkin ne olduğunu bilmediği için bu ayeti de anlayamıyor.

"Doğrudan Allah'a bağlanan şeytana bağlanır" (45 saniye)

İnsanların şirke girmelerinin sebeplerinden biri de "uzak Allah" inancı. Allah'ı kendilerine uzak zannediyorlar. Bu yüzden Allah ile aralarına bazı "hatırlı, kıymetli" dedikleri insanları alırlarsa Allah'tan yardım göreceklerini düşünüyorlar. Böyle olmasa bir insan "Doğrudan Allah'a bağlanan şeytana bağlanır" diyebilir mi? Alttaki video ile bu ayetleri sen karşılaştır bakalım, hangisini esas almak lazım?

Araf

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

55. Yalvara yakara ve gizlice Rabbinize dua edin.

Çünkü O, haddi aşanları sevmez.

56. Düzene konulmasından sonra,

yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın.

Korkarak ve umarak O’na dua edin.

Şüphesiz ki, Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara yakındır.


Şeyhlerini İlahlaştıranlar Cehennemde Ebedi Mi Kalacaklar? (11 Dakika)

Bu gördüğün örneklerden dolayı tarikat ve cemaatlerin müridleri büyük tehlike altında. Ahirette bu müridler iki kısım olacak. Kendisine ayetler iletildiği halde ayetleri görmezden gelenlerle, kendisine ayetler ulaştırılmayanlar şeklinde olacak. Abdülaziz hoca da bir zaman kendisinin "ayetleri bilmeyenler" grubunun içinde olduğunu söylüyor. Bu iki grup insan cehenneme gidecek mi?

Zuhurat Baba Türbesi


Rabbinizden[1*] size indirilene uyun; Allah’a daha yakındır diyerek evliyaya[2*] uymayın. Bilgilerinizi ne kadar az kullanıyorsunuz! (Araf 3)

[1*] Sahibinizden

[[2*] Evliya, veli’nin çoğuludur. Veli, aralarında kendileri dışında bir şey olmayan iki veya daha çok şeye denir. (Müfredat) Allah ile arasına, başka birini koymayan herkes Allah’ın velisidir. Araya başkasını koyanın Allah ile ilişiği kesilir. Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Bilin ki Allah’ın velilerinin üstünde ne korku olur ne de üzülürler. Onlar inanmış olan ve takva sahibi olan (kendini yanlışlardan koruyan) kimselerdir.” (Yunus 10/62-63) Takva sahibi olanlar da “İşte Kitap budur, içinde şüpheye yer yoktur. Takvâ sahipleri için rehberdir. Onlar, Allah’a içten inanan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlardır. Sana indirilene de senden önce indirilenlere de inanıp güvenenler onlardır. Onların ahirete olan inançları kesindir.” (Bakara 2/2-4)