Onur'un Günlüğü

Kur'an'daki Din Nasıldır?

Din Fıtrattır. Allah Herkesi Bu Fıtrat Üzere Yaratmıştır. Bir önceki "Herkes Allah'ın Varlığına Şahittir - Kalu Bela Nedir?" bölümünde herkesin Allah’ın varlığına şahit olduğundan bahsettim. Daha doğrusu ayetler böyle söylüyor dedim. Herkes Allah'ın varlığına şahit oluyorsa o zaman iman etmek çok kolay olmalı. Bu kolaylık Allah’ın dini fıtrat olarak tanımlamasında.

Rum

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

30. Yüzünü dosdoğru bu dine, Allah’ın insanları yarattığı fıtrata[*] çevir. Allah’ın yarattığının yerini tutacak bir şey yoktur. O, insanları ona göre yaratmıştır. Doğru din budur ama çoğu insan bunu bilmez. 

[*] Fıtrat, varlıkların temel yapısını ve onu oluşturan yaratılış, değişim ve gelişim ilke ve kanunlarını ifade eder. İnsan da o varlıklardan olduğu için Allah'ın dini, kişinin doğal yapısı ile tam uyuşur. Kur'an'ın Allah'ın kitabı olduğu da aynı yöntemle anlaşılır. Çünkü insan ve tabiat, yaratılan ayetlerden, Kur'an da indirilen âyetlerden oluşur.  Her ikisi de Allah'ın ayetleri olduğu için bunlar birbirlerini tamamlarlar. Allah Teala şöyle buyurmuştur: "Onlara, çevrelerinde ve kendilerinde olan âyetlerimizi göstereceğiz, sonunda onun (Kur’ân’ın) tümüyle doğru olduğu, onlar açısından iyice ortaya çıkacaktır. Sahibinin her şeye şahit olması yetmez mi?" (Fussilet 41/53) 

Hemen sayfanın başında Fatih Orum hocadan Kur'an'daki din tanımını eklemek istiyorum. Din tanımı üstteki ayette var ama Allah din kelimesini pek çok kavramı açıklamak için kullanmış. Bunu dinlemelisin; neden Allah'ın dinini tercih etmen gerektiğini anlatıyor.

Din Nedir? Dr Fatih Orum (17 Dakika)

Kur’an’ı Anlamak Neden Kolaydır?

İnsanın fıtratında neler var? Sevmek, evlemek, boşanmak, borç almak, zengin olmaya çalışmak, ticaret yapmak, eğitim, öğretim, hukuk vs vs, Kur’an’daki hükümler de fıtratımızda olan bu konularla ilgilidir. Zaten böyle olduğu için Kur’an’ı anlamak kolaydır. Klasik namaz, oruç gibi ayetlerden değil de daha farklı ayetlerden bir kaç örnek ayet yazayım;

Ölçeği tam yapın, eksik ölçenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın, İnsanların malını, sinsice eksiltmeyin; bozgunculuk yaparak ortalığı karıştırmayın. (Şuara 180-182) De ki “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını sıralayayım: Hiçbir şeyi Allah ile bir tutmayın, anaya babaya iyilikten geri durmayın, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; onların ve sizin rızkınızı veren Allah’tır. Fuhşun açığına da gizlisine de yaklaşmayın, Allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın; haklı sebeple olursa başka. İşte bunlar, Allah'ın size yüklediği görevlerdir; belki aklınızı kullanırsınız. (Enam 151)  İyilik ve kötülük bir olmaz. Sen, sana kötülük yapana, aynısıyla karşılık verme! (Kötülüğü, güzel bir davranış ile başından savmaya çalış). O zaman (görürsün/bakarsın ki) sana düşmanlık yapan, kendisiyle de barışık olmayan/iç huzuru olmayan kimse, sanki sıcak/samimi bir dostun oluvermiştir! (Fussilet 34) Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helali haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır. (Nisa 2) Ey inanıp güvenenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp), ev sahiplerine selâm vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor. (Nur 27) . Ey inanıp güvenenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip, yaptığınıza pişman olmamak için, o haberin doğruluğunu iyi araştırın. (Hucurat 6)

Senin de gördüğün üzere bu ayetler insan fıtratıyla bire bir örtüşen hükümler. Kur’an’ın bütün hükümleri böyledir. Bize deseler ki “Musa Peygamber'in büyücülerle mücadele ettiği, Kızıl Deniz’i ikiye ayırdığı asa filanca müzede” gidip görsek bu asayı. 3500 sene sonra müzede duran asa bize mucize olur mu? Elbette olmaz. Mucize görmemek bize haksızlık mıdır? Peygamberimizden de böyle mucizeler istemişler. Allah’ın bu isteklere verdiği cevap çok önemli.

Ankebut

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

50. “Ona Sahibinden mucizeler indirilseydi ya!” derler. De ki: “Mucizeler sadece Allah katındadır. Ben açıkça uyarıda bulunan bir kişiyim; o kadar.” 

51. Anlaşılır bir şekilde okunan bu Kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? İnanan bir topluluk için bu bir ikram ve doğru bilgidir. 

Kur'an’ı okuyan herkes mucize görüyor demektir. Kur’an’ın mucize olması indirilen ayetlerin fıtratımızda birebir uyuyor olmasındandır. Düzgün tercüme edilmiş bir meal okuduğumuz zaman, Kur’an’ın Allah'tan gelmiş olduğuna kanaat getirirsin. Şu an piyasadaki en düzgün meal Süleymaniye Vakfı'nın meali. İnternet üzerinden okunabiliyor. Ateistlerin, deistlerin “Kur'an'da tutarsızlık var” dediği ayetlerin doğru tercümesini bu mealde görebilirsin. Ben bu doğru tercümeleri görmeseydim İslam üzerine dört site yapamazdım ve bana tutarsızlık görünen tercümeler hakkında ne düşündüğümü sorduklarında cevap da veremezdim. Okumanı tavsiye ederim. İstersen benim hazırladığım mealden de aynı açıklamalara ulaşabilirsin. www.kolektifmeal.com Düzgün tercüme edilen bir meali okuyan insan kelime-i şehadet getir. “Şahitlik ederim bu Kitap Allah’tan gelmiş” der çünkü insan da Allah'ın bir ayetidir. Allah yarattığı her şeye ayet diyor. İnsanı yaratanla ayetleri gönderen aynı Zat'tır. İnsan yapısına en uygun kuralları insanı yaratan düzenler. Bu yüzden Kur'an'ı anlamak ve uygulamak kolaydır. Zaten Allah dış dünyadaki ayetleri herkese gösteriyor. Fussilet 53'te böyle söylüyor; Evet, Biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur'ân'ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Kur'an'ı okuduğun zaman dış dünyadaki ayetlerin sahibini görürsün. Düzgün bir meal okuyup Kur’an’a şahit olduğun zaman otomatikman meleklere, peygamberlere de şahit oluyorsun çünkü ayetleri peygamberlere melekler getiriyor. O zaman ahiret hakkında şüphen de kalmaz. Mehmet hocanın bir tweetini göstereyim.

mehmet okuyan tweet

Din Bilim İlişkisi

Kur'an'daki dini anladığında başka şeyleri de görmeye başlayacaksın. Onlardan biri dinle bilimin ayrılamayacağıdır. Emin ol Müslümanlar kendi kitaplarının farkında değiller. 10-12. yy'larda Müslümanlar astronomiden matematiğe, eczacılıktan tıbba kadar bilim üretti çünkü o zamanlar din bilim ayrımı diye bir şey yoktu. Aklını kullanma zahmetine girmeyen Müslümanlara din bilim ayrıdır diye bir kazık atmışlar, Müslümanlar o gün bugündür perişan. Sana da bu konu tuhaf gelebilir. Haklısın, yediğimiz "din bilim ayrıdır" kazığından dolayı böyle düşünüyorsun. Kur'an'da bilimsel formüller yok ama Kur'an sena neyi nasıl yapman için işaret eder. Allah ayetlerde insanlara sorular soruyor. Mesela alttaki ayetlerde Allah bu kitabı okuyanlardan bazı şeylere dikkat etmesini, üzerinde düşünmesi istemiş. Bunlar Allah'ın dış dünyadaki ayetleri. Nasıl insanlar Allah'ın ayetiyse, Allah yarattığı her şeye, kurduğu düzene de ayet diyor. Müslümanlar bunlara dikkat edip, Allah'ın üzerinde düşünmemizi istediği konular üzerinde düşünseydik bilim üretir olacaktık.

Rum

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

20. Sizi topraktan yaratmış olması Allah’ın ayetlerindendir. Sonra bir de bakarsınız ki siz bir insansınız, dolaşıyorsunuz.

21. Yanlarında rahatlayasınız huzur bulasınız diye size, kendi türünüzden eşler yaratması da Allah’ın ayetlerindendir. Aranıza sevgi ve merhamet de koymuştur. Bunda, düşünen bir topluluk için ayetler vardır.

22. Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da Allah’ın ayetlerindendir. Bunda, bilenler için ayetler vardır.

23. Gece ve gündüz uyumanız ve Allah’ın ikramını aramanız da onun ayetlerindendir. Bunda, dinleyen bir topluluk için ayetler vardır.

24. Korku ve umut veren şimşek de onun ayetlerindendir. Gökten bir su indirir, sonra ölümünün ardından toprağı canlandırır. İşte bunlarda, aklını kullanan bir topluluk için ayetler vardır.

25. Göklerin ve yerin, emriyle ayakta kalması da onun ayetlerindendir. Sonra sizi bir kez çağırdığı gün, hep birden yerden ortaya çıkarsınız.

Bu konuyla ilgili iki video göstereceğim. Birincisinde üstteki Rum suresinin ayetlerini de ele alan, din bilim ilişkisini anlatılıyor. Benim anlatamadadıklarımı Yahya hocadan dinleyebilirsin. İkincisi Müslümanlar neden bilim üretmedi sorusunun cevabı olan hurafeci hocaları eleştiren Edip Yüksel. Cübbeli Ahmet Nasa'ya salak demiş Edip yüksel bunu eleştiriyor. Problemin ne olduğu çok net görünüyor. Hurafeci hocalar baş tacı olursa Müslümanlar bugünkü hallerine şükretmeli.

Din Bilim İlişkisi Açısından İndirilmiş Ayetler ve Yaratılmış Ayetler (24 Dakika)

Edip Yüksel (T) NASA'ya Salak diyen Hazret-i Dangalak (9 Dakika)

Edip Yüksel yaratılışın nasıl başladığını araştırın diyen ayetin gereğini Darwin yaptı diyor. Doğru söylüyor. Fakat evrim bilimciler daha sonra yaratılış mekanizmasına rastgele mutasyona dayalı evrim teorisi dedi.

Edip Yüksel (T) NASA'ya Salak diyen Hazret

en nair

Nasir yardım edip destekleyen, eşsiz ve benzersiz yardım ve desteğin eşsiz ve benzersiz bir biçimde yapan, yardım ve desteğinin bir sınırı olmayan, yardım etmeyi dilediği kimseye yardım etmenin sınırsız yollarını bulan ve bilen, zafere erdiren, zafer garantili yardım ve destek işinde pasif ve atıl olmayıp daima aktive, faal olan yardım edici özne ne demektir.

Allah için kullanılan Nasir ismi bu kalıptan gelen tüm kelimeler gibi iki anlamı birden taşır. Fail-özne anlamı meful-nesne anlamı. Fail anlamında mesele yok. Allah Nasir'dir, mutlak ve sonsuz bir güçle yardım eder, destek verir fakat meful anlamı ile kelime yardım edilen, desteklenen mânâsına gelir. Eğer siz Allah'a yardım ederseniz Allah da size yardım eder şeklindeki ayetler buna delalet eder. Bu ayetler Nasir isminin meful manasını teyit eder fakat elbette kulun Allah'a yardım etmesi kulun Allah'a ikramı değil Allah'ın kula ikramıdır. Kendi kendine yeten tek varlık olan Allah kullarından destek istemekle onları onurlandırmakta, değer vermekte, özgüven aşılamaktadır. Yani Allah kullarından almak için yardım istememekte vermek için yardım istemektedir.

Allah düşmanlarınızı daha iyi bilir ama (eğer size dost lazımsa) dost olarak Allah yeter (yardım lazımsa) yardımcı olarak Allah Yeter. (Nisa 45)

Şu halde artık namazı hakkını vererek kılın ve zekatı içten gelerek verin. Bir de Allah'a sımsıkı bağlanın. Odur sizin mevlanız. O ne güzel Mevla ne güzel Nasir'dir. (Hac 78)

Kur'an'a Göre Esmâ-i Husna, Mustafa İslamoğlu, 2. Cilt, En Nasir ismi, Sayfa 964, 965'ten paragraflar.