Onur'un Günlüğü

Kuran Uydurulmuş Olabilir Mi?

Tavsiyem önce bu sayfaları okuman. Bu sayfada göreceğin bilgileri kabul etmek ya da red etmek neye sebep oluyor, Allah dilediğini saptırır mı sayfasından okuyabilirsin. Diğer sayfada da kimsenin kalbi, gözü, kulağı mühürlü olmadığı konusu var. Okuduklarına karşı kör sağır davranmazsan her şeyi anlayabilirsin.

Başlıkları sayfa içi link ekledim, tıkladığın maddeye gider, sırayla okumak daha iyidir.

  1. Bu Ayeti Unutma
  2. Kur'an'ın Allah'tan Geldiğinin Delili Yine Kendisidir
  3. Kur'an Allah'tan Geliyorsa Nasıl Bir Kitap Olmalı?
  4. Allah Varlığının Delilerini Herkese Gösteriyor
  5. Kur'an'ın Uydurulmuş Olduğunu İddia Etmek Yeni Bir Şey Değil
  6. Big Bang - Evrenin Altı Aşamada Yaratılması
  7. Ayetlerde Geçen Gün Kelimesi Neyi Kast Ediyor?
  8. Genişleyen Evren
  9. Evrenin Başalangıcındaki Hassasiyet
  10. Kendi Başına Kutup Yıldızını Bile Anlayamazsın
  11. Rüzgarların Dölleyici Olması
  12. İnsanın Yaratılışı
  13. Ayetlerde geçen "Bir çiğnemlik et parçası" ne demek?
  14. Bebeğin Rahimdeki Üç Karanlık Evresi
  15. İnsanın Yaratılış Aşamasındaki Mucize
  16. Ortaokuldaki Olasılık Hesaplarını Hatırlama Zamanı
  17. Kimse Allah'ın Ayetleri Gibi Bir Ayet Getiremez
  18. "Yok Be Oğlum Herif Büyü Yaptı Bize"
  19. Kur'an Uydurulmamışsa O Zaman Ne Diyorsa Dinlemek Lazım
  20. Her Yerde Deliller Var

Bu Ayeti Unutma

İbrahim

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

4. Biz, her resulü / elçiyi ancak kendi halkının dili ile gönderdik ki (ayetleri) açık açık anlatsın. Bundan sonra Allah, (sapıklığı) tercih edeni sapık sayar, (doğru yolu) tercih edeni de yoluna kabul eder. O, daima üstün ve bütün kararları doğru olandır.

Bu sayfaları okur videoları dinlersen gerçekleri görmemen mümkün değil. Bu da seni üstteki ayetin (doğru yolda olmanın) gereğini yapan kısmı yapar. Ama "amaan ne bunlar ya" der kuzenlerimiz gibi yaparsan (sapıklığın) gereğini yapan kısmı olursun. Bu sayfayı Kur'an'dan şüphesi olan insanların okuma ihtimali yüzde bir falandır. Allah'ı Kur'an'ı anlatanı okumazlar ama ne kadar uydurma rivayet varsa bunları yazan Turan Dursun, İlhan Arsel vbleri okurlar. Bu tür insanlar beş yüz sayfa kitap yazmış olsun sıkılmadan okurlar ama elli sayfa Kur'an üzere yazılmış yazıyı okumazlar. Allah da onları üstteki ayette gördüğün üzere (sapıklığın) gereğini yaptıkları için sapıklıklarında bırakıyor. Ateistler böyle de müslümanlar çok mu güzel? Tecrübelerime göre bu sayfayı ateistlerin okuma ihtimali yüzde bir, müslümanların okuma ihtimali yüzde beş falandır. Müslümanlar hele bir de biraz uzun sayfaları okur mu hiç? Okumadıkları için bugün dünyadaki en cahil kesim müslümanlardır. İslam dünyasına baksana ne haldeyiz? Onların efendileri şeyhleri vardır, onların sözünden çıkmazlar. Neyse şimdi oralara girmeyeyim.

Bu sayfada göstereceğim Big Bang, Genişleyen Evren, Güneş Ay'la ilgili Kur'an'da bahsedildiğini söyleyince iki türlü eleştiri oluyor; birincisi ateistler "madem Kur'an'da vardı niye daha önce siz söylemediniz" diyor, aklı başında Müslümanlar da bilimin bu yüzyılda gözlemlediği bir kaç olayın delil gösterilmesinin doğru olmayacağını hatta "bu gözlemler olmasaydı Kur'an'ın Allah'ın gönderdiği kitap olduğunu ispatlayamayacak mıydık" diyorlar. Müslümanlar haklı, ateistler haksız.

Kur'an'ın Allah'tan Geldiğinin Delili Yine Kendisidir

Ben, Kur'an-ı Kerim'in Allah'tan geldiğinin delilinin bilimsel gelişmeler olduğunu düşünmüyorum ama bunlar inanma zorluğu çeken insanlara yardımcı olacak dikkat çekici argümanlar. Kur'an-ı Kerim'in Allah'tan geldiğinin delili kendisidir. Ateistler, felsefeciler buna çok itiraz ediyorlar; "bir şey kendisinin delili olmaz" diyorlar. Mantıktaki totoloji bu. Ben bunu iddia eden insanlara mesela şu anda bu sayfayı hangi cihazdan okuyorsa telefon tablet veya bilgisayar, "bunların delili nedir" diye sorsam ne cevap verirsin? Diyelim bu sayfayı telefondan okuyorsun. Elindekinin telefon olduğunun delili nedir? Sokakta insanlara sorsan "bana bu cihazın telefon olduğuna dair bir delil söyle" desen ne derler? Diyecekleri ilk şey, "onun telefon olduğunun ilk delili kendisidir. Eğer herhangi bir telefon numarasını arayabiliyorsan elindeki telefondur" olacaktır. Bunun üzerine sen "hayır bir şey kendi kendisinin delili olmaz, bana dışarıdan başka bir delil söyle" dersen ya şaka yaptığını ya da muhakeme zorluğu çektiğini düşüneceklerdir. Kur'an-ı Kerim de böyledir. Kur'an kendi kendisinin delilidir. Okuduğun zaman aklında "bu Allah'tan geliyor olmalı" fikri oluşur çünkü Allah insanı bu kıvamda yaratmıştır. Bak bu konuşan Allah, Ey İnsanlar! Bu Elçi, Rabbiniz'den size gerçek olanı getirdi; O’na inanıp güvenin; bu sizin hayrınıza olur. Ama ayetleri görmezlikten gelirseniz bilin ki göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah bilir, doğru kararlar verir. (Nisa 170)

Kur'an Allah'tan Geliyorsa Nasıl Bir Kitap Olmalı?

Kur'an Allah'tan geldiyse ben bunu okurken bazı şeyleri görmem gerekir. Ateistler veya deistler diyebilir ki "ben Allah'a da Kur'an'a da inanmıyorum ama sen Kur'an'ın Allah'tan geldiğini anlamam için Kur'an'ı okumam lazım diyorsun." Doğru öyle diyorum. Madem ortada Kur'an'ın Allah'tan geldiğine dair bir iddia var. Bunu okumadan, üzerinde düşünmeden nasıl değerlendireceksin? Mutlaka okuman gerekiyor. İşte okurken bazı şeyleri görmemiz gerekir. Beraber düşünelim;

1 - Evreni ve canlıları Allah'ın yarattığına inanıyoruz veya inanmıyoruz fark etmez, eğer Kur'an Allah'tan geliyorsa o zaman Kur'an'da evrenin, ilk insanın, dünyanın, dünya üzerindeki yaşamın yaratılışını anlatan ayetleri görmeliyim. Bu ayetlerle dış dünyada gördüğüm doğa yasaları uyumlu olmalı.

2 - İnanayım veya inanmayayım, bu hayatı Allah yarattığını söylüyorsa o zaman gönderdiği kitapta bu açıklamaları görmem gerekir; Allah beni, bu hayatı neden yarattı?

3 - Ben tek başıma yaşamıyorum. Bir toplumla beraber yaşıyorum. O zaman Kur'an'da toplumsal düzenlemeler olan ayetler olmalı. Aynı şekilde, dünyada farklı toplumlar olduğuna göre uluslar arası düzenlemeler yapan ayetler de olmalı. Madem Allah toplumlar oluşturdu, bunların barış içinde yaşamasını sağlayacak ayetler görmem gerekir.

4 - Biraz üstteki maddeye benzeyecek ama beni Allah yarattıysa gönderdiği kitapta benden neler istediğini yazması lazım.

5 - Kur'an Allah'tan geldiyse, Allah'ın benden istedikleri yazıyorsa, doğrular ve yanlışlar nedir bunlar da yazmalı.

6 - Madem Allah gönderdiği kitapta doğruları, yanlışları ve bu dünyada neden var olduğumu bildirdi o zaman bunları yapanların ne kazanacağı veya nasıl kaybedeceği de olmalı. Doğruyu yaparsam ne olacak yanlışı yaparsam ne olacak, bunlar olmalı. Yanlış ve doğru yapan bir karşılık görmeyecekse o zaman bunları bildirmenin bir anlamı olmaz. Tutarlı açıklamalar olmalı.

7 - Hayat bu dünya ile mi sınırlı yoksa başka bir hayat daha olacak mı bundan da bahsetmeli. Başka bir hayat daha olacaksa bunun nedeni, kimin neyle karşılaşacağı yazmalı.

8 - Allah'ı daha önce de kitaplar indirdiğine dair iddialar var. Musa'ya İsa'ya da kitap verdiği söyleniyor. Allah daha önce de kitaplar indirdiyse o zaman Kur'an'la o kitapların bir bağı olmalı. Allah gönderdiği bütün kitaplarda insanlara aynı veya çok benzer kurallar göndermiş olmalı. İbadetler mesela; her toplumda olmalı. Birinde namaz yok diğerinde oruç yok, böyle karmaşa değil, adil düzenlemeler olmalı.

9 - Allah daha önce de kitaplar gönderdiyse ve Kur'an'da bu bağlantı varsa o zaman Kur'an kitap gönderilen o toplumlar hakkında bilgi vermeli.

10 - Kur'an'ı Allah gönderdiyse o zaman ayetleri nasıl anlamamız gerektiğini de Allah açıklamış olmalı.

Bunlar benim bu sayfayı yazarken aklıma gelen maddeler. Daha da artırılabilir. Sen Allah'a Kur'an'a inanmasan da Kur'an'ın Allah'tan geldiğine dair buna benzer ayetler olmalı ve bu ayetlerdeki açıklamalar tutarlı olmalı. Öyle değil mi? Eğer gönderdiği kitapta bu ve benzeri maddeler olmazsa başka ne yazacak? Niçin yaratıldığımı bilemeyeceksem Allah'ın kitap göndermesinin bir anlamı olmaz. Yazdığım maddeler çerçevesinde düşünürsek; böyle bir kurguyu bir insan yaparsa bu anlaşılır, bir yerlerde tutarsızlık olur. İnsan zekası her şeyi düşünemez ama Allah madem her şeyi biliyor, kendisine Alim sıfatı veriyor o zaman Kur'an'da insan yazmasına benzeyen tutarsızlıklar olmamalı. O zaman Kur'an'ın Allah'tan geldiğinin delilinin kendisi olduğunu görmen gerekir. Kur'an'ı okuduğunda bu çerçevede ayetler görürsen bunun Allah'tan gelmiş olduğunu değerlendirmen gerek. Bu konuda benim bu yazdıklarımı anında çürütecek mealler var. Klasik meallerde çok fazla tercüme hatası var. Bunlar Kur'an'ın Allah'tan gelmiş olamayacağına delil gösteriliyor. Sayfanın üstünde verdiğim linklerde bu yanlış tercümeleri gösterdim.

Allah Varlığının Delilerini Herkese Gösteriyor

Allah gizli saklı anlaşılmaz olsaydı daha haksızlık olurdu. Gizli bir şeye inanamazsın. Allah'ı göremezsin ama her yerde Allah’ın delilleri var.  Dahası Allah zaten bunları göstereceğini, herkesin buna şahit olacağını söylüyor.

Fussilet

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

53 - Evet, Biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur'ân'ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin her şeye şahid olması yetmez mi? 

  Âyetlerin gösterilmesi başlıca şu iki şekilde açıklanır: 1. Kur'ân'ın dâvetinin kısa zamanda dünyada yayılması. 2. Allah'ın insanlara yeryüzünde ve gökte, Kendi varlığına ve birliğine dair delilleri göstermesi. Kur'ân'da bildirdiği birçok hakikatin insanların yaptıkları bilimsel keşiflerle iyice anlaşılarak, Kur'ân'ın Allah katından geldiğini anlamaları.

Kur'an'ın Uydurulmuş Olduğunu İddia Etmek Yeni Bir Şey Değil

www.hayatinsirri.net 'te bilimin keşfettiği bilgilerle ayetlerin örtüştüğünü gösteren deliller ve ayetler gösterdim. Kısaca buraya da yazacağım. Üstteki ayeti görüyorsun Allah herkese bazı delilleri göstereceğini söylüyor ki herkes Kur'an'ın Allah tarafından gönderildiğine rahat rahat inansın. Altta göstereceğim ayetler bugünün bilimsel verileriyle bire bir örtüşüyor. Bunun zaten böyle olması gerekiyor. Allah yarattığı evreni indirdiği Kitap'ta nasıl yarattığını anlatmış. Öncesinde Furkan suresinden bir kaç ayeti göstereyim, peşine örneklere bak, en son bu ayetleri tekrar yazacağım. Kur'an'ın uydurulmuş olduğunu iddia etmek yeni bir şey değil, peygamberimizin zamanında da bunu iddia ediyorlardı.

Furkan

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

4. Küfre sapan kimseler dediler ki:

“Bu (Kur’an) olsa olsa bir uydurmadır.

Onu o uyduruyor

ve

başka bir topluluk da ona yardım etmiştir.”

Böylece bir ihanetle ve bir iftira ile geldiler.

5. Dediler ki:

“Bu eskilerin masallarıdır!

Onları yazdırtıyor, kendisine sabah ve akşam okunuyor.”

6. De ki: “Onu göklerdeki ve yerdeki gizliliği bilen indirdi.

Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhametlidir.”

Alttaki bilgileri oku, sen karar ver Kur'an uydurulmuş mu?

Big Bang - Evrenin Altı Aşamada Yaratılması

Big Bang'in tanımına bakarsan, önce genişleyen evrenin keşfedildiğini görürsün. Bilim adamları "evren genişliyorsa bunu geriye sararsak her şeyin bir noktadan başlamış olduğunu görürüz" düşüncesiyle Big Bang teorisini ortaya attı. Buna göre evren, 13,7 milyar yıl önce çok küçük, çok yoğun, çok sıcak bir noktadan başlamış. Alttaki ayetlerde bu tanımları görebilirsin.

Enbiya

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

30. Pekiinkâr edenler görmediler mi ki; gökler

ve

yeryüzü (başlangıçta) tek

ve

bitişik/gaz halinde/bir bütün idiler de Biz onları ayırdık!

Canlı olan herşeyi sudan yarattık!

Hâlâ inanmıyorlar mı?

31. Yeryüzünde onlar için sarsılmasınlar diye sabit dağlar oturttuk.

Ve orada geniş geniş yollar açtık,

doğru gidebilsinler/yollarını kolayca bulabilsinler diye.

32. Gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık.

Onlar ise O’nun ayetlerinden yüz çevirmektedirler.

33. Geceyi ve gündüzü,

Güneş’i ve Ay’ı yaratan O’dur.

Her biri, kendisi için belirlenmiş bir yörüngede akar durur!

Bu ayetlerde de Big Bang'in altı evrede olduğu anlatılıyor.

Araf
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

54. Şüphesiz Rabbiniz; gökleri ve yeri altı günde/altı evrede/altı aşamada yaratan Allah’tır. Sonra Arş dahil tüm kainata kanunlarını kurdu. (Dünyayı döner kılarak) gündüz ve gece, Güneş, Ay ve Yıldızlar O’nun emrine boyun eğmişlerdir. İyi bilin ki, yaratmak ve emir O’nundur/(evreni) yönetmek (yalnızca) O’na aittir. Âlemlerin Rabbi Allah’ın şanı yücedir!

Ekşi Sözlük'te "bir müslümanın aklına takılan 91 soru"yu hazırlayan kişinin bu konuda kafasına takılan soruyu göstereyim.

25- kaf suresi 38. ayet şöyledir; “yemin olsun ki, biz gökleri, yeri ve o ikisi arasındakileri altı günde yarattık. bu, bize bir yorgunluk da dokunmadı.”, yunus suresi 3. ayet şöyledir; “şüphesiz sizin rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra egemenliği arşa Kur'an, işlerini evirip çeviren allah’tır. onun izninin dışında hiçbir şefaatçi yoktur. işte bu özellikleri olan allah, sizin rabbinizdir, ona ibadet edin. artık düşünmez misiniz?”, furkan suresi 59. ayet de şöyledir; “(o allah), gökleri, yeri ve aralarındakileri altı günde yaratan, sonra arşa egemenliğini Kur'andır. …. “, yukarıdaki ayetlerde belirtildiği üzere kainat 6 günde yaratılmıştır. gün kavramı dünyanın kendi etrafında bir tur dönmesine verilen zaman değil midir? allah dünyanın döndüğünü ve dünyanın bir dönüşü kadar geçen sürenin bir gün olduğunu bilmemekte midir? dünya yaratılırken, yani daha dönecek bir dünya var olmamışken gün neye göre hesaplanır? ve kainatı yaratmak allah’ın 6 gününü mü almıştır? allah’ın ol demesi yeterli değil midir? bakara suresi 117. ayet ile yukarıdaki ayetler neden birbiriyle çelişir? bahsedilen bakara suresi 117. ayet şudur; “o, göklerin ve yerin sanatkârane yaratıcısıdır. o, bir işi yapmak isteyince, ona yanlızca “ol!” der, o da oluverir.”

Ayetlerde Geçen Gün Kelimesi Neyi Kast Ediyor?

Ayetlerde geçen gün/evre/aşama Arapça aynı kelimenin anlamlarıdır. Eski müfessirler bunu "gün" kelimesini tercih ederek tercüme etmiş. Bir gün bir gezegenin kendi etrafında dönmesiyle oluşuyor, Big Bang'in olduğu anda gezegenler yoktu, dolayısıyla günden bahsedilemez. O zaman ayette gün değil evre/aşama anlamını kullanmak daha doğrudur. Big Bang fizik kitaplarına "creation of universe" evrenin yaratılması başlığı ile geçmiştir. Materyalist felsefenin "madde ezeli ve ebedidir, evren ezelden beri var, ebediyen var olacak" tezi 1500'lerde Kopernik'le başlayıp 1700'lerde Newton ve 1900'lerin başında Einstein'in çalışmalarıyla ebediyen geçerliliğini yitirmiştir. Bazı bilim adamlarından dinledim, evrenin hep var olduğu, Big Bang'in bu evrenden maddenin oluşması zamanın başlaması diye bahsediyorlar. Bilim her geçen gün yeni şeyler keşfeder. Bugün doğru olan yarın yanlış olduğu anlaşılır. Bu normaldir. Big Bang bir başka evrenden başlama olsa bile ayette anlatılanla aynı şeydir. Bugün bildiğimiz gözlemlediğimiz madde ve zaman Big Bang ile başladı. Ateistlerin derdi "Tanrı olmasın da ne olursa olsun" olduğu için Big Bang için de "tesadüfen oldu" diyorlar. Alttaki aşamalar ayetlerde geçen Big Bang'in altı aşamasıdır. Altta Taşkın Tuna'nın kitabından taradığım bir bölüm var. Bu bölümü Taşkın beyden izin alarak www.hayatinsirri.net'te göstermiştim. Burada da göstermeme herhalde kızmaz.

1. aşama : Planck dönemi

Enbiya 30’u burada bir daha yazacağım. Allah diyor ki gökler ve yeryüzü (başlangıçta) tek ve bitişik/gaz halinde/bir bütün idiler de Biz onları ayırdık! Bunların bütün halde bulunduğu döneme Planck dönemi deniyor, Big Bang’in ilk anı. O an nasıl bir an diye fizikçiler hesap kitap yapmış elde ettikleri değerler şöyle, yazacağım değerlere dikkat et ikisi eksi değer.

Sıcaklık 1032 derece

Mekan 10-32 cm

Zaman 10-43 saniye

10 üzeri – 32 santim ne demek düşünemezsin bile. 10’un yanına 32 sıfır koy, 1’i bu sayıya böl, o kadarcık bir mekandan bahsediyoruz. O kadar mekandaki sıcaklığa bak, 10’un yanına 32 sıfır koy, o kadar derece ve zamanda 1’i,  1’in yanında 43 sıfır eklenmiş sayıya bölerek bulduğun an. Big Bang'in başladığı an bu. Taşkın Tuna’dan okuduğuma göre bu mekan ve zamanda sadece çekim kuvveti varmış, zaten Stephen Hawking’in tanrının olamayacağı fikrine kapılması da bu ortamdaki çekim kuvvetinin varlığıdır. Hawking gibi fizikçilere göre yukarıdaki değerlerin olduğu anda çekim kuvveti Big Bang’i tetiklemiştir. Buna söylenecek çok şey var ama yeri burası değil, ileride gösteririm. Big Bang denen olay müthiş bir genişlemeyle bu andan, zaman ve mekanın doğmasıdır. Buna Big Bang deniyor. Enbiya 30’da gördüğün her şeyin bitişik olduğu an bu. Daha sonra ayette bildirilen diğer 5 aşama geliyor.

2. aşama : Kozmik çorba

3. aşama : Elektron dönemi

4. aşama : Radyasyon dönemi

5. aşama : Maddenin yaratılışı. Big Bang'den sonra 300.000 ile 500.000'inci yıllar arasında gerçekleşmiş.

6. aşama : Yıldızlar ve galaksiler dönemi. Big Bang'in patlama anından sonra 2 miyar yıl sürmüş.

Kitaptan bütün bu aşamaların hepsini taramadım sadece 6. aşamayı taradım. 11 sayfa. Bu ve daha fazla okumak istersen kitap kitaplığımda var.

Bu sayfayı cep telefonundan okuyorsan alttaki sayfaları düzgün görebilmek için telefonunu yan tutmalısın ve "Ekran Döndürme" özelliği açık olmalı.

Taşkın Tuna - Ol Dedi, Oldu 1 - Sayfa 166-177 - 6. Aşama - Şule Yayınları

Sayfaları fareyle, parmağınla ya da sağ ve soldaki oklara tıklayarak değiştirebilirsin.


Kör Gözlü Ateistlerin Eleştirisi

Üstteki bilgilerden sonra ateist bir grubun Enbiya 30’u eleştirip böyle bir şey olamayacağını söylemesini göstereyim, delilleri de vikipedi. Bu adamlar neye itiraz ettiklerinin farkında değiller. Bunları onlara gösterince "size öyle geliyor, siz öyle yorumluyorsunuz" diyorlar.

ateistlerin eleştirisi

Anthony Flew Ateistken

Daha önce "Ateistlerin Varlıklarını İzah Etme Çabası Evrim Teorisi" sayfasında eskiden ateist olan sonra Tanrıya inanan Anthony Flew'den bahsetmiştim. Tanrıyı bulması muhakeme yapması sonucunda olduğunu söylemişti. Flew ateistken Big Bang hakkında şöyle demiş.

"İtiraflarda bulunmanın insan ruhuna iyi geldiğini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacağım: Big Bang modeli, bir ateist açısından oldukça sıkıntı vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafından savunulan bir iddiayı ispat etmiştir: Evrenin bir başlangıcı olduğu iddiasını. Sadece evrenin bir sonunun ve başlangıcının olmadığını kabul ettiğimiz sürece, evrenin şu anki varlığının mutlak bir açıklama olduğunu savunabiliriz. Ben hala bu açıklamaya inanıyorum, ama bunu Big Bang karşısında savunmanın pek kolay ve rahat bir durum olmadığını itiraf etmeliyim."

Flew o zamanlar klasik Yunan felsefecileri gibi evreni başı sonu olmayan kabul ediyormuş ama Big Bang bir başlangıç olduğunu gösterdi, Kur'an'da da izlerini görüyoruz. Bunları görünce ateizmi savunmaya çalışmak zor oluyor çünkü gerçekler ortada.

Allah Bu Evreni Ne İçin Yaratmış?

Kim daha iyi bir iş yapacak görmek için. Öbür dünyanın karşılığı bu dünyada yaptıklarına göre olacak.

Hud
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

7. Gökleri ve yeri altı günde yaratmış olan Allah’tır. Bunu, sizi zorlu bir imtihandan geçirmek ve hanginizin daha iyi davranacağını belirlemek için yapmıştır. O sırada yönetim merkezi (arşı) suyun üstündeydi. Onlara: “Öldükten sonra tekrar dirileceksiniz” desen ayetleri görmezlikten gelenler, hemen cevabı yapıştırır ve “Bu açıkça bizi büyüleme çabasından başka bir şey değil” derler.

Gökler Yedi Kattır

Bu ayette gördüğün "yer" dünyamız, "gökler" ise yedi kat semadır. Kur'an bize göğün yedi kat olarak yaratıldığını söylüyor ama bu atmosferin yedi tabakası değil.

Fussilet

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

12. Böylece onları,

iki evrede/günde (geceli gündüzlü dönerli) yedi gök olarak yaptı

ve

her bir göğe emrini/görevini/vazifesini vahyetti.

Biz (dünya seması olan) yakın göğü de yıldızlarla süsledik

ve onu (dünyayı yıldızlarla) koruduk.

İşte bu; üstün, bilen Allah’ın takdiridir.

Koyu yerde yazana bakarsan birinci kat sema denilen yer gördüğümüz yıldızların olduğu uzay olduğunu görürsün. Bunun üstünde altı kat daha var. En üstte ne var dersin? Kıyamet kopunca bu yedi kat sema da açılacak en üstteki yönetim merkezini görüp yaşayacağız. O zaman hesap verme, kimin cennete, kimin cehenneme gireceğinin belli olacağı zaman olacak.

Allah Yoktan Var Edendir

Big Bang ile ilgili belgeselleri izlersen fizikçilerin Big Bang'in neden olduğunu çözemediğini görürsün. Bir gün yine böyle bir belgesel izliyordum, bir fizikçi anlatıyordu “İşin ilginç tarafı Big Bang’in oluşması esnasında her hangi bir madde yoktu, Big Bang bir maddenin patlamasıyla meydana gelmedi, birden bire oldu”, dedi ve bunun sebebini de bilemediklerini söyledi ve bunu hayret verici bir olay olarak anlattı. Bunu izlediğim belgeseli aradım ama maalesef bulamadım. Bulsaydım o kişinin konuşmasını sen de görebilirdin. Allah’ın isim-sıfatlarını bilenler için maddesiz yaratma olayı o kadar açık ve nettir ki insan bunu duyunca sadece Allahu ekber diyebilir. Allah’ın bu ismini biliyor musun?

El-Bedî: Yoktan var eden, eşsiz ve benzersiz yaratan, yoktan icat eden mükemmel sanatkâr.

Fizikçi değilsin ama Big Bang'in neden maddesiz bir patlama olduğunu artık biliyorsun.

Genişleyen Evren

Zariyat
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

47. Evreni/göğü/uzayı kuvvetle, sapasağlam bina ettik/kurduk. Ve şüphesiz Biz onu genişletiyoruz.

Alttaki paragrafı Vikipedi'den aldım.

Hubble ve Kırmızıya Kayma

Amerikalı astronom Vesto Slipher (1875-1969), 1912 yılında galaksilerden gelen ışığın tayfını incelemeye başladı ve birçok galaksinin tayfı üzerindeki siyah çizgilerin olmaları gereken yerden kırmızı uca doğru kaydıklarını buldu. Buna kırmızıya kayma olayı denilir (İng. red shift). Ancak incelemeyi genişleten ve kırmızıya kaymanın nedenini bulan kişi, o dönemin en büyük gözlemevi olan Wilson Gözlemevi'nde çalışan Amerikalı astronom Edwin Hubble (1889-1953) oldu. Hubble’ın bilim tarihine geçen yardımcısı ise hiçbir eğitimi olmayan Milton Humason’du (1891-1972). Hubble, tayftaki kırmızıya kaymanın galaksilerin uzaklaşmasının bir sonucu olduğunu buldu. Buna göre uzaklaşan cisimden gelen elektromanyetik dalganın dalga boyu, uzaklaşma süratine bağlı olarak artar. Ama Hubble'ın en büyük başarısı, kırmızıya kaymanın, yani uzaklaşma süratinin uzaklık ile orantılı olduğunu ortaya çıkarmasıdır. Başka bir ifadeyle bir galaksi ne kadar uzaksa o kadar büyük bir süratle uzaklaşmaktadır. Kaynak : Evrenin Genişlemesi - Vikipedia

Zamanda Geriye Bakmak Nasıldır?

Zamanda geriye bakmak nasıl oluyor bir resimle göstereyim. Sol başta gördüğün teleskopla bakarken ne kadar geriye bakabilirsen big bange o kadar yaklaşırsın. O ölçüde evrenin yaratılış aşamalarını incelersin.

zamanda geriye bakmak nasıl olur 

Materyalistlerin İddiaları Geçerliliğini Kaybetmiştir

Big Bang'in peşine evrenin genişlediğinin keşfi materyalistlerin "evren durağandır" iddiasını tamamen çürüttü. Evren Big Bang'le başladı ve her an daha da genişliyor. Bazı bilim adamları Big Bang'in başka bir evrenden doğduğunu söylüyor. Eğer yıllar sonra evrenin hep var olduğu Big bang'in bu evrende zamanın ve maddenin başlaması kabul edilse bile fark etmez, sonuçta bizim var olmamamızı sağlayan madde ve zaman Big Bang'le başladı. Kur'an bilim kitabı değildir ama bilimin eninde sonunda keşfedeceği yasaları sonuç halinde söyleyen bir kitaptır. Allah yeri göğü ve arasındakileri yarattığını söylerken bilimin keşfettiği bu gerçeklerden bahsediyor, "bunları yapan Benim" diyor. Bunlar inancı olmayan ya da zayıf olan insanlar için bir delildir. Düşünmeleri gereken konulardır. Allah'ın olması kötü bir şey değildir aksine eğer kitabına uyarsan hayatı anlamlandıran bir durumdur.

Bundan sonra göstereceğim videoları atlamadan dinle, ateizmin ne kadar zorlama bir inanç olduğunu göreceksin. Var kardeşim var, görmek istemiyorsunuz.

Evrenin başalangıcındaki hassasiyet - Caner Taslaman (6 dakika)

Caner Taslaman'ın kitaplarını sitesinden ücretsiz pdf halinde indirip okuyabilirsin. http://www.canertaslaman.com sitesine gir, "kitap" linkine tıkla, Caner hocanın yazdığı kitapları gör. Mesela "Big Bang ve Tanrı" diye bir kitabı var. Bu kitabı Tolga'ya tavsiye ettim "oku, göreceksin ki tanrı var" dedim ama okumadı. Sen de oku. İki yüz sayfa kadar bir kitap, kolay okunuyor. Bunu okursan neden ateist olunamayacağını anlarsın. Ateist olmak için bu kitapları okumamak gerekir ama okursan Allah'ın varlığının delillerini görürsün. Caner hocanın diğer kitapları da böyle. İnsanlar kendilerini ateist zannediyorlar, Allah'ı görmemek için her türlü gayreti gösteriyorlar. Bunları bilirsen ateist olamazsın.

Kendi Başına Kutup Yıldızını Bile Anlayamazsın

Evrenin başlangıcı yani Big Bang çok hassas değerlerle oluşmuş. Bu hassasiyet bir tasarımcı olması gerektiğini gösteriyor. Buna tesadüfi başlangıç, dünyanın konumuna da rastgele saçılım deyince o zaman bu düzeni izah etmede aciz kalıyoruz. Bir ayet göstereceğim, açıklamadaki Kutup Yıldızının kutba ve ekvatora yaptığı açıya dikkat et.

Necm

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

1 - Alçalıp yükseldiğinde o yıldız (çoban yıldızı) önemlidir[*].

[*] Hevâ = هَوَى kelimesi hem yükselme hem de aşağı kayma anlamındadır (Müfredat).

"O yıldız" anlamında en-necm = النَّجْمِ kelimesi bu âyetle beraber dört yerde geçer. İlki bu ayette geçer. İkinci olarak Tarık suresinin şu âyetleri onun “Kutup Yıldızı” olduğunu gösterir: “Gökyüzü ve Târık (her gece gelen yıldız) önemlidir. Târık nedir, nereden bileceksin? O, (karanlığı) delip geçen yıldızdır. (Tarık 86/1-3) Üçüncüsü şu âyettir: “Birçok işaretlerle ve o yıldızla yollarını bulurlar.” (Nahl 16/16) Kuzey yarım kürede her gece doğan ve güçlü ışığı olan tek yıldız Kutup Yıldızıdır. Ekvatora sıfır, kutup noktasına 90 derecelik açı yapar. Bu ikisi arasındaki her yere yaptığı açı, oranın enlemi kadardır. Konum ve yön belirlemede en önemli göstergedir. Diğer yıldızlar, sürekli yer değiştirirler ama Kutup Yıldızı hep aynı noktada kalır. Dördüncüsü de (Rahman 55/6) âyetidir.

Kutup Yıldızıyla Yön Bulma

Kutup Yıldızına kutup yıldızı denmesinin sebebi, bu yıldızın dünyanın ekseni ile aynı hizada olmasından kaynaklanıyor. Dünyanın kuzey kutup noktası Kutup Yıldızıyla aynı eksende. Yıl boyunca bir dereceden çok daha az bir kayma oluyormuş. Üstteki açıklamadaki ayeti tekrar yazayım. “Birçok işaretlerle ve o yıldızla yollarını bulurlar.” (Nahl 16/16) Kutup Yıldızıyla nasıl yönümüzü buluyoruz? Bir pusulaya baktığın zaman, kuzey ibresi daima Kutup Yıldızını gösterir. Bu yüzden pusulan olmasa da Kutup Yıldızına bakarak yönünü tayin edebilirsin. Kutup Yıldızını karşına aldığın zaman kuzeye gittiğini biliyorsun demektir. Belli açılarla yönünü değiştirirsen sadece kutup Yıldızına bakarak istediğin her yere gidebilirsin. Allah ayette bunu söylüyor işte. Resim göstereyim.

kutup yıldızı ve dünyanın ekseni

Daha ilginç bir şey söyleyeyim; gemiciler veya bu konunun meraklıları biraz matematik ve astronomi bilgisi varsa, Kutup Yıldızı ile bulunduğum konumun açısını hesaplayabilirsen hangi enlemde olduğunu da anlayabiliyorsun. Eski zamanlarda gemi kaptanları yollarını böyle buluyordu. Enam doksan yedinci ayet şöyle; Karanın ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için o yapılandırmıştır. Ayetlerimizi, bilen bir topluluk için tek tek açıklamışızdır. Ateistler neyi görmek istemiyorlar farkındasın değil mi? Muhteşem bir sistem var dünyada. İnanılmaz hesap kitaba dayanıyor ama ateist felsefe evren, dünya ve canlıların tesadüfen oluştuğuna inanıyor. Bunların tesadüf olma ihtimali yoktur. Zaten Allah "ben yaptım" diyor. Başta yazdığım Fussilet 53'ü hatırlatayım, bunları o ayet çerçevesinde gösteriyorum; Biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur'ân'ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak.

Büyük Ayı ve Kutup Yıldızı

Gece Büyük Ayı'yı bulursan Kutup Yıldızı'nı da kolaylıkla bulabilirsin. x, 5x diye gösterdiğim yere dikkat et. Kutup Yıldızı aynı zamanda Küçük Ayı ve Cassiopeia takım yıldızlarına da bağlı, orantılı.

Hassas Dengeyi Görüyor Musun?

Bir de evrenin sürekli genişlediğini göz önünde tutarsan Dünya, Büyük Ayı, Küçük Ayı, Cassiopeia takım yıldızları ve Kutup Yıldızı'nın ne kadar hassas ve aynı hızda hareket ettiğine şaşırman gerekir. "Big Bang rastgele saçılımdır" dediğin zaman yazdığım bu hesaplar havada kalıyor. Dünya ile Kutup Yıldızının aynı eksende olmasını tesadüfle izah edemezsin çünkü tasarım olduğunu gösteren ayetler var. "O ayetleri Muhammed uydurmuş" dediklerinde ihtimaller çok çok çok daha azalıyor. Peygamberimiz Big Bang, genişleyen evren, yıldızların konumuyla ilgili ayetler uydurmuş, işe bak hepsi de tutmuş. Zorlayınca böyle oluyor. Oysa Allah şöyle diyor.

Casiye

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

1 - HA! MÎM!

2 - Bu Kitap, üstün olan ve doğru kararlar veren Allah tarafından indirilmiştir.

3 - İnanıp güvenecekler için göklerde ve yerde göstergeler (ayetler) olduğu kesindir.

Rüzgarların Dölleyici Olması

O dönem Mekke’de olduğunu düşün, biri “ben Allah’ın resulüyüm” diyor ve bu ayeti okuyor;

Hicr

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

22. Rüzgârları dölleyiciler olarak gönderdik; gökten bir su indirdik de onunla sizi suvardık. Onun depolayıcıları siz değilsiniz.

Bu ayeti duyduğunda rüzgarların nasıl dölleyici olduğunu sormaz mısın? Eğer inanmama eğilimindeysen bunların Allah’tan gelmediğini, karışındaki kişinin saçmaladığını düşünürsün. Tefsir alimleri bu ayete bir türlü mana verememiş. Rüzgarların nasıl dölleyici olabileceğine dair sayfalarca tahmin yürütmüşler. Bu ayetin ne anlattığı ancak 19 yy.’da anlaşılabildi; rüzgarların çiçeklerin polenlerini diğer çiçeklere taşıdığı keşfedildi. Bu tür ayetler peygamberimizin aleyhine olan ayetlerdi. Muhatapları “sen iyice kafayı yedin, rüzgarlar neyi nasıl dölleyecek” demiş olması muhtemeldir. Şimdi düşün; “Kur’an’ı Muhammed uydurmuş” diyorlar. Eğer gerçekten uydursaydı rüzgarların dölleyici olduğunu anlatan ve daha onlarca buna benzer, kendisini zor duruma sokacak sözleri niye söylesin? Alttaki ayetler o dönemde Mekkelilere ne ifade etmiş olabilir. Biri çıkıyor insanın ana rahminde döllenmiş yumurtadan ve hangi aşamalardan oluştuğunu anlatıyor.

İnsanın Yaratılışı

Allah bizi döllenmiş yumurtadan yarattığını söylüyor.

İnsan

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

2 - Biz insanı, çok bileşenli döllenmiş yumurtadan[1*] yarattık. Yıpratıcı bir imtihandan geçireceğiz; o nedenle onu dinleyen ve gören[2*] bir varlık haline getirdik.

[1*] Döllenmiş yumurta diye tercüme ettiğimiz kelime nutfe = ‘dir. Nutfe az su, çocuğu oluşturan şey anlamlarına gelir. emşâc kelimesi ise, karışımlar anlamına gelir. (Lisan’ul-Arab) Arapçada çoğul, en az üç olduğundan nutfetun emşâc ; üç veya daha fazla karışımı olan sıvı demek olur.

İnsan ile ilgili ilk bilgi, bu sırada oluşmaya başlar. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Analarınızın rahminde sizi, kendi tercihine göre biçimlendiren O’dur. O’ndan başka ilah yoktur. O üstündür, doğru kararlar verir.” (Al-i İmrân 3/6)

[2*] Basiretli: Hayvanlarda görürler ama basiretli değillerdir. Oysa insanların görme engellileri bile basiretlidir. Görme anlamı verdiğimiz basiret kelimesi, arka planını görme, vizyon sahibi olma anlamlarına gelir. Örneğin koyunlardan birini keserken, diğer koyunlar otlamaya devam ederler. Bu, görmediklerinden değil basiretli olamadıklarındandır. Gözleri olan bedeni basiretli yapan Ruh’tur (Bkz. Secde 32/9). Kendisine verilen basiret ve dinleme özelliklerini kullanmayan insanlar Allah Teala tarafından yerilmiştir (Bkz. Araf 7/79, Furkan 25/44)

Bu resimde gördüğün şey nutfenin resmi. Nutfe döllenmiş yumurta demek. Allah nutfe için Arapçada "inci" kelimesini kullanmış. Nutfeyle incinin görüntüsünün benzerliğine dikkat et. Allah bu kelimeleri bilinçli seçmiş, biz 14 yy sonra mikroskopta nutfenin şekline bakıyoruz ki inci gibi. Bu yüzden Kur'an bir insan tarafından yazılmamıştır, Allah tarafından gönderilmiştir. 14 yy önce çöl okyanusunda ana rahmindeki döllenmeden kimin haberi vardı ki? Bu ayetlerdeki bilgiler tesadüfen sallayıp tutacak şeyler değil. Kısa bir açıklama da göstereyim. Üstteki resmi anlatıyor.

Ana rahminde döllenme mucizesi Abdülaziz Bayındır (4 Dakika)

Ekşi Sözlük'te "bir müslümanın aklına takılan 91 soru"yu hazırlayan kişinin bu konuda kafasına takılan soruyu göstereyim. Ayette geçen Alak kelimesine yanlış anlam verenleri esas almış. Alak kan pıhtısı demek değildir. Bugün ultrasonla rahime bakınca görülen şeyin ta kendisidir. Ayetlerin peşine açıklamasını göstereceğim.

6- alâk suresi 2. ayette “o insanı alâktan yarattı” yazmaktadır. alâk kelimesinin o dönemdeki en sık kullanılan ve bilinen anlamı “kan pıhtısı”dır. günümüzde insanın kan pıhtısından oluşmadığı bilinen bir şeydir. alâk kelimesi bilmediğimiz başka anlamlara mı gelmektedir? ve eğer öyleyse neden dolaylı yönden yazılmıştır? allah gönderdiği kitabı anlamamızı zorlaştırmakta mıdır? (ek bilgi: “musevilik'de insanın bir kan pıhtısından oluştuğu söylenir ki bunun kökeni de eski mısır'a kadar gider. eski mısır'da kadınlar hamilelik döneminde adet olmadıkları için, akmayan kanın, rahimde biriktiği, pıhtılaştığı ve insanın bu pıhtılaşmış kandan olduğuna inanılırdı.

İlgili ayet bu;

Hac
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

5. Ey insanlar! Kabirlerden kalkma konusunda şüpheniz varsa (düşünün): Sizi topraktan, sonra döllenmiş yumurtadan, sonra alakadan[1*], sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğnem et[2*] parçasından yarattık. Bu, size olup biteni açıklamamız içindir. Yaşamasını uygun gördüğümüzü belirli bir süreye kadar rahimlerde tutar, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarırız. Sonra da güçlü kuvvetli halinize gelesiniz diye (sizi yaşatırız). Kiminiz vefat ettirilir, kiminiz de ömrünün en düşkün çağına kadar yaşatılır ki bilirken bilemez hale gelsin. Toprağı da kupkuru görürsün ama üzerine suyu indirdik mi kıpırdar, kabarır ve her türlü güzel bitkiden bir eş (erkeği veya dişiyi) bitirir.

[1*] Rahim duvarına yapışmış embriyodan.

[2*] Mudga (مضغة) ısırılmış et parçası ve embriyo anlamına gelir. Isırılıp bırakılmış et parçasında dişler iz bırakır. Gelişmekte olan embriyonun omurga kemiklerinin oluşmaya başladığı bölgede de tıpkı buna benzer bir iz vardır.

Bu ayetteki aşamalar ultrasonla görülebiliyor. Ayette geçen Alaka nedir alttaki belgede göstereyim.

Anne Karnında Çocuğun Yaratılması.pdf

İki kısa video peşine Caner Taslaman'ın üstteki ayeti anlattığı on dakikalık videosunu göstereceğim. Önce ayette geçen "bir çiğnemlik et parçası" için de bir video göstereyim. Bu videoyu başka birinin kanalından gösteriyorum, kaldırılmışsa alttaki linke tıkla ya da Youtube'da başlıktaki yazıyı ara.

Bir çiğnemlik et parçası (5 dakika)

Bir çiğnemlik et parçası

Rahimdeki Evreler

Bir başka ayette Allah rahimdeki bebeği üç karanlık içinde yarattığını söylüyor. Süleymaniye Vakfı'nın meali.

Zümer

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

6.Sizi (insanoğlunu), tek bir nefisten (döllenmiş yumurtadan)[1*] yarattı. Daha sonra[2*] eşini de o nefisten (döllenmiş yumurtadan) oluşturdu. En’am’dan[3*] sizin için sekiz eş indirdi. Analarınızın rahminde sizi, üç karanlık içinde art arda yaratışlarla yarattı. İşte bunları yapan, Allah’tır, sizin Sahibinizdir. Yetki O’ndadır. O’ndan başka ilah yoktur. Nasıl oluyor da başka tarafa döndürülüyorsunuz?

[1*] Nefis kelimesine döllenmiş yumurta manası vermemizin delili (Nisa 4/1) ve ilgili dip notunda açıklanmıştır.

[2*] “Daha sonra” buyrulmasından anlaşılacağı üzere Havva validemiz Âdem babamızla aynı şeyden (döllenmiş yumurtadan) yaratılmış olmakla beraber, farklı zamanda yaratılmış.Öyleyse her ikisi de birbirinden farklı genetik yapıdalar. Tek yumurta ikizi,kardeş veya kaburga kemiğinden yaratılma gibi bilgilerin Kur’an bütünlüğü çerçevesinde değerlendirildiğinde batıl (uydurma) olduğu kolayca anlaşılmaktadır..

[3*] Koyun, keçi, sığır, deve. Bkz. (En’am 6/143)

Bebeğin Rahimdeki Üç Karanlık Evresi (2 dakika)

Bu üç karanlık nedir? Bunun açıklamasını Zeki Bayraktar'dan göstereceğim. Zeki Bayraktar islam eğitimi almış ve ürolog olduğu için onun açıklamasını tercih ettim. Doktor olduğu için onun açıklaması daha doğru diye düşünüyorum.

Bebeğin Rahimdeki Üç Karanlık Evresi

İnsanın Yaratılış Aşamasındaki Mucize (10 dakika)

Şimdi Caner Taslaman'ı dinle.

Celal Şengör "tevrat incil Kur'an Orta Doğu geleneğidir" (2 dakika)

Sana Kur'andan bir insanın yazamayacağı ayetler gösterdim. Bu dinlediklerin ve okudukların üzerine Celal Şengör'ün çok kısa bir videosunu göstereceğim diyor ki "Kur'an'ın bilimle ilimle hiçbir alakası yoktur." Kur'an bilim kitabı değildir ama bilimin keşfettiği sonuçları doğrudan söyler çünkü bu evreni, dünyayı, içindekileri yaratanla Kur'an'ı gönderen aynı zattır. Sondaki ayete dikkat et.

Video açılmazsa alttaki linke tıkla.

Celal Şengör "Tevrat İncil Kur'an Orta Doğu geleneğidir"

Celal Şengör cahil biri değil, deprem profesörü ama yukarıda gösterdiklerimi araştırmak veya araştıranı dinleme ihtiyacı hissetmiyor. Kafirlik böyle oluyor, görmezden gelirsen bilimle ayetlerin örtüşmek zorunda olduğunu göremezsin.

“Ya Muhammed Einstein Kadar Zeki Biriyse”

Başlıktaki cümleyi bana İnci ablam söyledi. Ona da Kur’an’ı bir insanın yazamayacağını gösteren bu ayetleri gösterdim bana “Muhammed’in Einstein kadar zeki biri olmadığını nereden biliyorsun” dedi. İnci ablama göre peygamberimiz belki de Einstein kadar zeki biriydi, o yüzden güneşin, ayın yörüngesi, rüzgarların dölleyici olduğu evrenin genişlediğini tahmin ederek yazmıştır. Ben bu deistleri anlamıyorum. Einstein Özel Rölativite, Genel Rölativite ve üzerinde çalıştığı diğer konuları tahmin ederek mi oluşturdu? Einstein ne yaptıysa hepsini matematik formüllerle ispatladı. Zaten bu ispatı yaptığı için itiraz edilemiyor. “Bunlar senin fikrin” denemiyor. Fizikte, zaman yolculuğu gibi ne kadar çok fikir varsa hepsinin altından ya “yapılabilir” ya da “yapılamaz” diye Einstein’ın formülleri çıkıyor. İddia ettiği her şeyi matematik formülleriyle ispatlamış biriyle 1400 sene önce bambaşka bilgi birikimi zamanında yaşayan peygamberimiz aynı kategoride bile değil. Birinin zamanında matematik ve fizik var diğerinin zamanında ticaret. Araplar yazılı tarihe hicri 90 yılında geçti. Devasa şiir külliyatları var. Bunu bile yazıya geçirmemişler. O zaman peygamberimiz nasıl “ya Einstein kadar zeki biriyse” diyebilirsin? Peygamberimiz tut ki Einstein kadar zeki biriydi. O zamanın matematik, fizik bilgisi ne ki bunları yazıp çizecek. Yazıp çizdiyse hani nerede o notlar? Her şeyi aklından mı tasarladı; oturdu gece çölde kumlara, baktı gökyüzüne, bu yıldızlar sabit değildir, bu gök genişliyor olmalı mı dedi? Gündüz göğe bakınca da "bu güneş sabit değildir, gidiyordur" dedi. Sonra baktı rüzgarlara, bu rüzgarlar çiçeklerin tozlaşmasına sebep oluyordur dedi. Ve bunun gibi bir çok ayeti sadece tahmin ederek yazdı öyle mi? Dünyada nerede var başka böyle bir insan? Deistler Kur’an’a inanmamak için bazen bu kadar saçma iddialarda bulunabiliyor. Peki bu zorlama neden? Neden Cehenneme gitmek için bu kadar zorluyorlar? Allah’ın vahiy göndermesini kabul etmek bu kadar mı zor?

Teşekkür Edenler

Yukarıda yazdığım Big Bang, genişleyen evren, bebeklerin ana rahmindeki gelişim aşamaları ve Kur'an'ın ayetlerini www.hayatinsirri.net 'te de yazdım. Zaten o siteyi yapma amacım bunları göstermekti. En yakınlarımıza, kuzenlere, akrabalara yaptım ama başkaları ilgi gösterdi. Sitemi arayıp bulup okuyan birinin yazdığı mesajı göstereyim.

Selâmün aleyküm, Öncelikle Allah razı olsun, yazdığınız yazılar, değindiğiniz başlıklar çok güzel ve önemli. Insana farkındalık bilinci veriyor.Bilimsel araştırma yaparken rast geldim henüz birkaç tane okudum ve bayıldım.Benim gibi din ve bilimle ortak ilgilenenleri için harika olmuş. Emeğinize sağlık.

Ortaokuldaki Olasılık Hesaplarını Hatırlama Zamanı

Ateist bilim adamlarının en büyük problemi konuları ele alma yöntemleri. Yıllarını ver profesör ol ama bu delilleri göreme, buna karşılık hiçbir önyargısı olmayan sıradan insanlar ayetler ve bilim konularının örtüştüğünü hemen anlıyor. Gerek kuzenlerim, akrabalarım, gerekse müslüman olduğunu söyleyen insanların neleri görmelerini istediğimi anlamışsındır. Aslında bunları Allah görmemizi istiyor, Fussilet 53 böyle söylüyor. Tekrar yazayım mı? Biz ileride onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur'ân'ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak.

Allah bu dünyayı, okuduğun bu düzeni boşa yaratmadı. Bunlar Kur'an'da yazıyor, kainattaki düzen ayetlerle bire bir örtüşüyor çünkü ikisini yapan aynı zat. Big Bang, genişleyen evren, embriyo vb 1400 sene önce kum okyanusunda peygamberimize vahyolunmuş. Kuzenlerimin neleri red ettiğini görüyorsun. Üstte yazdığım ayetlerde geçen Big Bang, genişleyen evren, hamilelik süreci, bebeğin gelişim aşamaları, döllenme aşaması vb birinin tahmin yürüterek yazabileceği şeyler değildir. Orta okuldaki olasılık hesaplarını hatırlıyor musun? Bir zar attığımızda mesela 3 gelme olasılığı 1/6 dır. Bir şans oyunu düşünelim, şartlı aşamaları olsun. Bir sonraki aşamaya geçmek için önce istenen şartı sağlayacaksın mesela bir zar atacağız eğer 5 gelirse, peşine sıralı 20 iskambil kağıdından bir kart çekeceğiz 10 gelirse, bir de yine sıralı tombala gibi 10 toptan 1 top çekeceğiz 4 gelirse, bu üçünü birer kez çekerek tutturana ödül vereceğiz. Böyle bir durumda olasılık hesaplanırken ihtimaller birbiriyle çarpılır. Zarın 5 gelme olasılığı 1/6, iskambil kağıdının 10 gelme olasılığı 1/20, topun 4 gelme olasılığı 1/10, bütün bu üçünün peş peşe tutturulma olasılığı 1/6 x 1/20 x 1/10 = 1/1200'dür. 1'i 1200'e böl, çıkan sayı kadar bu oyunu kazanma ihtimalin var. Ne kadar düşük bir ihtimal değil mi? Bir insanın 1400 sene önce kum okyanusunda genişleyen evren, Big Bang, insanın ana rahmindeki halleri vb şeyleri tahminen bilme olasılığı da verdiğim örnek gibi bir biriyle çarpılmalı, yani bu imkansız bir şeydir.

Kimse Allah'ın Ayetleri Gibi Bir Ayet Getiremez

Ekşi Sözlük'te "bir müslümanın aklına takılan 91 soru"yu hazırlayan kişinin bu konuda kafasına takılan soruyu da göstereyim. Ben on tane ayet uyduramaz mıyım diyor. Uyduramazsın. Bir ayet uydur ki Allah'ın yaratmasıyla bilimin açıklamaları örtüşsün. Üstte gösterdiğim gibi ayet yazsana. Bunu sadece Allah yapabilir çünkü her şeyi yaratan, düzen koyan, düzenleyen Kendisidir.

43- hûd suresi 13. ayet şöyledir; “yoksa “onu kendi uydurdu?” mu diyorlar. de ki: “haydi onun gibi uydurma on sure getirin. Allah’tan başka gücünüzün yettiğini de çağırın. eğer doğru söylüyorsanız, bunu yaparsınız.” bu ayete göre kimse Kur’an ayetlerine benzer on sure yazamaz. ancak etrafta bir sürü sahte ayetler ve sahte kur’anlar dolaşmaktadır. onların hiçbiri kabul edilmese bile, şu an ben oturup on tane ayet uydursam kur’anın doğruluğu bozulacak mıdır? hiç kimse on tane ayet uyduramaz mı?

Neyini Anlamıyorsun Her Şey Apaçık

Bu kitabı okuduğun zaman yaşadığın bu düzenin sahibinin konuştuğunu anlarsın. Bir güç meydan okuyor, "Ben yapıyorum" diyor. Dahası Allah diyor ki "bu kitabı anlayasınız diye kolaylaştırdım. Yok mu öğüt alan. Neyini anlamıyorsunuz bunun." Bak şimdi iki çok kısa video göstereceğim. Mustafa hocanın konuşma tarzına dikkat et, aklında tut, videonun altına yazacaklarımı benim bu şekilde konuştuğumu farz ederek oku. Zor olmadı değil mi :) Videoda mübin diye bir kelime kullanıyor, mübin açık, aşikar, anlaşılır demek.

Kur'an'ın En Temel Mesajı - Mustafa Öztürk (30 saniye)

Kur'an Şirke Girenlere Diyor Ki - Mustafa Öztürk (1 dakika)

Hala Aklın Ermiyor Mu?

Mustafa hocanın bu konuşma tarzıyla Tolga'ya İnci ablama konuşmak istedim. Aslında konuştum, bir şeyler anlattım ama olmadı. Mustafa hocanın konuşma tarzıyla oku şimdi. "seni yaratan Benim. Seni annenin karnında anlamını bile bilmediğin üç karanlık içinde, döllenmiş yumurtadan yarattım. Seni yarattığım gibi bu evreni, içinde, dışında, gördüğün görmediğin ne varsa hepsini Ben yarattım. Size gönderdiğim kitapta Big Bang, genişleyen evren, ana rahmi hakkında ayetler gösteriyorlar, hala aklın ermiyor mu? Bunları okuyup da anlamıyor musun? Ateistliğin/deistliğin sana getirisi yok. Ateistim diyorsun, neyine bu güne kadar fayda hasıl ettin. Daha ne söyleyeyim, seni Ben yarattım, öldüreceğim, sonra tekrar yaratacağım." Mustafa hocanın konuşma şekli gibi okuyabildin mi? O zaman bu ayetlere dikkat et.

Vakia

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

57. Sizi Biz yarattık, tasdik etmeniz gerekmez mi?

58. Ana rahmindeki nutfeyi hiç düşündünüz mü?

59. Onu siz mi yaratıyorsunuz? Yoksa yaratan Biz miyiz?

60. Ölümlü varlıklar olarak sizi yarattık,

şu işleri yapmaktan Bizi alıkoyacak kimse yoktur;

61. sizin benzerlerinizi değiştirip getirmemiz

ve

bilmediğiniz bir şekilde sizi yeniden inşa etmemiz hususunda.

62. Ant olsun siz,

ilkin nasıl var edildiğinizi/yaratıldığınızı biliyorsunuz.

Öyleyse düşünüp öğüt almanız gerekmez mi?

Yine Mustafa hocanın konuşma tarzıyla yazayım, Allah diyor ki "Ben anlamadığınız bir dille mi konuşuyorum, neden bir türlü anlamaya yanaşmıyorsunuz, yeniden dirileceksiniz. Sizi bu dünyada yarattım, bu dünyada öldüreceğim ve tekrar bu dünyada yeniden yaratacağım." O zaman ne yaptıysan karşılık olarak onu bulacaksın. Üstte Big Bang, genişleyen evren, ana rahmindeki yaratılış ayetlerini gördükten sonra, Kur'an'a uydurulmuş diyemeyeceğini anlamışsındır. Kıyame suresini böyle bir gözle oku bakalım ne hissedeceksin? Vakfın mealinden oku. 75. sure. www.suleymaniyevakfimeali.com

"Yok Be Oğlum Herif Büyü Yaptı Bize"

İnsanlara bunları anlatıyorsun ama sanki duymamış gibi dönüp gidiyorlar. Bu ayetlere dikkat et;

Enam

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

7 - Sana kağıda yazılı bir kitabı parça parça indirsek, ellerine dahi alsalar, onu görmezlikten gelenler kesinlikle şöyle diyeceklerdir: “Bu açık bir büyüden başka bir şey değildir.

Üstteki ayeti okuyunca gülesim geliyor. Ateistler gökten kitap şeklinde ayetlerin indiğini görse, inatlarından bunun büyü olduğunu söylermiş. "O ne lan gökten kitap mı iniyor?" "Yok be oğlum, herif büyü yaptı bize, öyle görüyoruz, kitap falan inmiyor."

Araf

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

146 - Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri âyetlerimden çevireceğim. Onlar, hangi ayeti görseler inanmazlar. Olgunluk yolunu görseler o yola girmezler ama sapkınlık yolunu görürlerse o yola girerler. Bunun sebebi âyetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılmaları ve onlara aldırmamalarıdır.

"Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılmaları" ifadesi, ateistlerin, deistlerin yaratılış ayetleri karşısında evrim teorisine sarılmasını anlatıyor. Bu bölümün alt sayfası olan Ateistlerin Varlıklarını İzah Etme Çabası Evrim Teorisi sayfasına bakarsan evrim teorisi diye bir şeyin olamayacağını görürsün. Ayetlere aldırmadıkları için evrim teorisine sarılıyorlar. Bu sapkınlık yolu oluyor.

Gülesim geliyor dediğim ayette kafirler neden böyle tavır gösteriyor dersin? Yahya hocanın güzel bir videosu var, tam da bu konuyu anlatıyor.

İnanmamak İçin İpe Un Sermeye Çalışanlar Dr Yahya Şenol (13 Dakika)

Kur'an Uydurulmamışsa O Zaman Ne Diyorsa Dinlemek Lazım

Ne düşünüyorsun şimdi, sence Kur'an uydurulmuş bir kitap mı? Bunlar tartışmaya açık ayetler değil. Bu ayetleri Allah indirmiş, başka bir izahı olması mümkün değil. İşin bu tarafı imanı olanlar için eğlencelidir. Allah'ın delillerini görmek insanı mutlu eder, imanın artar. Bu kitap bir de hesap gününden bahsediyor. İman sahibiysen hesap gününü anlatan ayetler eğlenceli olmuyor. O zaman kim neyle karşılaşacak görebiliyorsun. Bu ayetleri onlar görmezden geliyor. Sen oku, bilgi sahibi ol. İnsanlar neyle karşılaşacak gör. Ayrıca bu ayetleri seni cehennemle korkutmak için değil Allah "uyarı"" dediği için gösteriyorum. İnsan sadece bu sayfadaki yazdıklarımı anlamaya çalışarak bile ateistlikten dönebilir. Dönmeyen öbür tarafta gerçekleri anladığı için dönmek isteyecek ama izin verilmeyecek "süre doldu, ölmeden inansaydınız, şimdi size azap var."

Enam

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

27 - Ateşin karşısında durduruldukları gün onları bir görsen! Derler ki Ah keşke geri gönderilsek de Rabbimizin âyetleri karşısında bir daha yalan yanlış şeylere sarılmasak ve biz de inanıp güvenenlerden (müminlerden) olsak.”

28 - Aslında daha önce gizledikleri şey karşılarına dikilir. Geriye gönderilseler, kendilerine konan yasaklara yine dönerler. Çünkü onlar, yalancıdırlar.

29 - Onlar şöyle demişlerdi: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Biz tekrar dirilecek de değiliz.”

30 - Onları bir görecek olsan, huzura çıkarıldıkları gün Rableri onlara: “Nasıl? Tekrar dirilmek gerçek değil miymiş?” diyecek, onlar da “Rabbimize ant olsun ki gerçekmiş” diye cevap vereceklerdir. Bunun üzerine Rableri: “Görmezlikten gelmenize karşılık azabı tadın” diyecektir.

İbrahim

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

44 - Sen insanları, o azabın geleceği günle ilgili olarak uyar. Yanlışlar içinde olan o kimseler, şöyle diyeceklerdir: “Rabbimiz! Kısa bir süreliğine bizi geri gönder de çağrına olumlu karşılık verelim ve elçilere uyalım.” Onlara denir ki “Bizim düzenimiz bozulmaz diye daha önce yemin edenler siz değil miydiniz?”

47. Sakın Allah’ın elçilerine verdiği sözden cayacağını sanma. Allah üstündür, hak edildiği kadar ceza verir.

48.Bunu, yerin başka yere dönüştüğü, göklerin de öyle olduğu günde yapar. Herkes, tek ve kendi başına buyruk olan Allah’ın huzuruna çıkarılmış olur.

49. O gün suçluların kelepçelere vurulduğunu göreceksin.

50. Gömlekleri katrandan olur, yüzlerini de cehennem ateşi kaplayacaktır.

51. Allah bunu, herkese kazancının karşılığını vermek için yapacaktır. Allah hesabı çabuk görür.

52. Bu, insanlara bir tebliğdir. Bu tebliğ, uyarılmış olsunlar, Allah’ın tek ilah olduğunu bilsinler ve sağlam duruşlu olanlar bilgi edinsinler diye yapılmıştır.

Her Yerde Deliller Var

Big Bang, Genişleyen Evren gibi Kur'an'da, evrende yüzlerce binlerce delil var. Allah diyor ki "etrafınıza bakın delilleri göreceksiniz." Buna da ayetler yazayım, yavaş yavaş bu sayfayı toparlayayım.

Casiye
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

1. Ha, Mim.

2. Kitabın indirilmesi, güçlü

ve

hikmet (doğru karar/hüküm) sahibi Allah’tandır.

3. Şüphesiz göklerde

ve

yerde, inananlar için elbette ayetler (çeşitli bilim konuları) vardır.

4. Sizin yaratılışınızda ve yaydığı canlılarda da,

kesin inanan bir kavim için (düşünüp araştırılması gereken)

ayetler/ibretler/dersler/bilim konuları vardır.

5. Gece ile gündüzün değişmesinde,

Allah’ın gökten indirdiği rızıkta/yağmurda,

ölümünün ardından onunla (yağmur ile) yeri diriltmesinde

ve

rüzgârları (değişik yönlerden) çevirip estirmesinde,

aklını kullanan bir kavim için göstergeler/işâretler vardır.

6. İşte bunlar Allah’ın ayetleri!..

Onları sana gerçekle okuyoruz/bildiriyoruz.

Öyleyse Allah’tan

ve

O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

Kur'an Her Şeyin İspatıdır

Kur'an'ın insan yazması olamayacağına dair bir fikir vermiş olmalıyım. Kur'an bir insanın yazabileceği bir kitap değilse o zaman Kur'an Allah'ın gösterir. Kur'an gerçekse o zaman bunu Allah'tan alan kişi peygamber demektir. Allah Kur'an'ı bir insana vahyettiyse o zaman melekler var demektir. Vahyi melekler getiriyor çünkü. Allah, peygamber, kitap, melek varsa kendini ahirete hazırla. Üstteki ayetler uyarı. Ateistler bunları görmezden geliyor ve yaratıcı bir gücün olmadığına inanıyor. Ateist gruplardan birinin paylaştığı bir resmi göstereyim.

ateistlerin eleştirisi

Ben bu bilgileri bir araya getirerek ispatladığımı düşünüyorum. Doğadaki her şey Allah'ın ayetidir. Onlar Allah'ın yarattığı ayetler. Kur'an da Allah'ın indirdiği ayetler. Bu ikisi örtüşür. Doğaya bakıp Kur'an'ı okuyunca bir uyum görürsün. Alttaki ayetlere bak, Allah diyor ki;

Fatır

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

27 - Görmez misin ki Allah gökten bir su indirir. Onunla rengârenk, çeşitli meyveler yetiştiririz. Dağlardan da beyaz, kızıl, siyah ve türlü türlü renklerde yollar var etmişizdir.

28 - İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan yine böyle türlü renklerde olanlar vardır. Kulları içinde ancak âlimler, Allah'ı lâzım geldiği tarzda tazim ederler. Muhakkak ki Allah, azîz ve gafurdur (mutlak galiptir, çok affedicidir).

Bu söz John Malkovich'e aitmiş, yorum yapmayacağım, altına çok sevdiğim ayet bloğunu yazacağım.

John Malkovich sözleri

İmanla Küfrün Farkı

Kafir örten demek, insanlar imanlarını örttüğü için göremiyorlar. Diğer taraftan Allah'ı görmüş, öbür tarafa da gidip gelmiş gibi inanan insanlar var. Onlar alttaki ayetlerdeki gibi dua edermiş.

Al-i İmran
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

190. Göklerin ve yerin yaratılışında,

gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde,

aklını düzgün kullananlar için elbette ibretler vardır.

191. Onlar ayaktayken,

otururken

ve

yanları üzerine Allah’ı zikrederler.

Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde de düşünürler:

“Rabbimiz!

Bunu boş yere yaratmadın, Seni eksikliklerden uzak tutarız.

Bizi ateş azabından koru” derler.

192. “Rabbimiz!

Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir.

Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur”.

193. “Rabbimiz! Biz; ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran

bir davetçi işittik, hemen iman ettik.

Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört.

Canımızı iyilerle beraber al.”

194. “Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vadettiklerini ver.

Kıyamet günü bizi rezil etme.

Şüphesiz Sen vadinden dönmezsin.”

195. Rableri, onlara şu karşılığı verdi:

“Ben; erkek olsun, kadın olsun,

sizden hiçbir çalışanın yaptığını zayi etmeyeceğim.

Sizler birbirinizdensiniz.

Hicret edenler,

yurtlarından çıkarılanlar,

yolumda eziyet görenler;

savaşanlar

ve

öldürülenlerin de andolsun günahlarını elbette örteceğim.

Allah katından bir ödül olmak üzere,

onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım.

Ödülün en güzeli Allah katındadır.”

Allah "Yeniden Dirileceksiniz" Diyor

Verdiğim örneklerden Kur'an'ın uydurulmamış bir kitap olduğunu gördüğün vakit o zaman Kur'an ne diyor ona kulak ver. Allah "yeniden dirileceksiniz" diyor.

Ahkaf

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

33 - O kâfirler şu gerçeği hâla anlamadılar mı ki; gökleri ve yeri yaratan ve yarattıktan sonra hiçbir yorgunluk çekmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de, haydi haydi kadirdir! Evet, O her şeye kadirdir.  

el fatır

El Fatır, kainatı var eden, yokluk çekirdeğini yarıp, varlık ağacını çıkaran, yarattığı varlığın fıtratını da yaratan, her yarattığına yaratılıştan gelen bir tabiat bahşeden, yarattıklarından her tür için, türün tüm üyelerini kapsayan ortak bir fıtrat halkeden demektir.

Fatır aslen bir şeyi uzunluğuna yarmak demektir. Kur'an'da Mülk suresindeki fütûr açık, yarık, yırtık, delik eksik, gedik, manasında gelir. İftar yarma açma, delme demektir. Orucun açılmasına bu yüzden iftar denilmiştir. Fatır hem yapmak için yarma işlemini hem de yıkmak için yarma işlemini ifade eder Fatır olumlu olarak kullanıldığında "bir şeyi içindekini ortaya çıkarmak için yarmak" anlamına gelir.

Fıtrat aynı kökten gelir "tabiat" ve "yaratılış" demektir. Bir şeyin fıtratı, bu şeyin yaratılıştan getirdiği tabii özellikleridir. Günümüz diliyle "bir şeyin yapısal özelliklerine" o şeyin fıtratı denilir. Kur'an Allah'ın insanlığı üzerinde yarattığı ilahi fıtrata atıf yaparak insanın özünde iyi bir varlık olduğunu tescil eder. (Rum 30) Kelimenin kök manası ile alakası, bir şeyin kabuğunun açınca içinde bulacağımız önceden yerleştirilmiş bir şeyi ifade eder. İşte o, Allah'ın insana yaratılıştan yerleştirdiği ilahi yazılım olan fıtrattır.

Yaptığı her şeyi mükemmel yapmak, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah’ın özelliğidir. O, yarattıklarına gerek gördüğü ilaveleri yapar. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur (Fatır 1)

Kur'an'a Göre Esmâ-i Husna, Mustafa İslamoğlu, 2. Cilt, El Fatır ismi, Sayfa 1052.