Onur'un Günlüğü

Allah'a İman Ne Demek Biliyor Musun?

Allah'a iman konusunda gözümü açan Yahya Şenol hocaya selam olsun.

Her inandım diyen inanmış sayılır mı? Her şeyin olduğu gibi inanmanın da kriterleri olması doğaldır. Bu kriterler de sana bana göre olmaz çünkü bu din bizim değil. Dinin sahibi her şeyin kriterlerini belirlemiş. O yüzden her inandım diyen inanmış sayılmayabilir. Üstelik müslüman olup da ateist ve deistler gibi inanmamış sayılan çok insan olduğunu görebiliyoruz. Ben kendisine ayet gösterildiğinde "bizim mezhebimiz böyle demiyor" diyen insanlar duydum. Ayeti esas almıyor da mezhebinin görüşünü esas alıyor. Çok ilginç bir durum bu; Müslümanlara ayet okuyorsun umurunda olmuyor. Mesela Maide altıncı ayette namaz abdestinin nasıl alınacağı yazıyor. Buna göre insanlara "ağzına, burnuna su vermene, ayaklarını yıkamana gerek yok, sadece ayaklarını mesh etmen yeterli" deyince "olmaz öyle şey" diyorlar. Ayet bu;

Maide

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

6. Ey inanıp güvenenler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınızı ve ayak bileği kemiklerine kadar ayaklarınızı mesh edin. Eğer cünüp olmuşsanız yıkanın. Hasta veya yolcu olur yahut sizden biri ayak yolundan gelir ya da kadınlarınızla birlikte olur da su bulamazsanız, temiz yüzeye (toprağa) yönelin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi meshedin. Allah, size güçlük çıkarmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. Belki görevlerinizi yerine getirirsiniz.

Abdest bu kadar sade ve kolayken Mezheplerde farz gibi algılanılan ilaveler var. İnsanlar bu ilavelerin aslında olmadığını duyunca ayete değil Mezhebine sarılıyor. Allah'a iman ne olmalı bu örneklerden görebilirsin.

İmanın Şartları Nelerdir?

Bu şartları Nisa yüz otuz altıncı ayette ve Bakara yüz yetmiş yedinci ayette görebiliriz. Bakara yüz yetmiş yedinci ayeti yazayım.

Bakara

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım

177. İyilik, yüzünüzü doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. İyilik; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve nebîlere inanıp güvenen kişinin yaptığıdır[1*]. Böyle bir kişi, sevmesine rağmen malını, kendine yakınlığı olanlara, yetimlere, çaresizlere, yolda kalanlara, isteyenlere ve boyunduruk altındakilere verir. Namazı özenle ve sürekli kılar ve zekâtı verir. Bunlar anlaşma yaptıkları zaman da yükümlülüklerini yerine getirirler.Baskılara, zorluklara, bir de baskın anında olacaklara karşı dirençli olurlar. Özü sözü doğru olanlar bunlardır. Allah’tan çekinerek korunanlar da bunlardır.

[1*] Burada imanın beş şartı sayılmış, altıncısı olarak bilinen “kadere iman” sayılmamıştır. Çünkü Kur’an’da, kadere iman sözü yoktur.

Üstte açıklamada gördüğün gibi ayette kadere iman sayılmıyor. Ben Allah'ın ayetlerde iman şartlarından birini eksik bırakacağına inanmıyorum. Biz böyle konuşunca kadere imanın da olduğunu söyleyenler "hadis var, hadiste kadere de iman sayılıyor" diyor. Ben peygamberimizin ayette olmayan iman şartını sözlerine ekleyeceğine de inanmıyorum. Kader konusunu Hayatın Sırrı'ndan okuyabilirsin. Menü'de "Kader Nedir? Abdülaziz Bayındır'ın Dersleri" başlığı altında epey bir sayfa var.

Ayette diğer sayılan şartlar olmazsa olmazlar. Bu şartlara inanıp gerisini boş vermek de iş değil. Zaten ayette bu şartlara inanan insanların yaptıkları "iyi" olarak nitelendiriliyor. Ben bu sayfada, ayette ilk sırada gördüğün Allah'a iman etmek nasıl olur bundan bahsedeceğim.

Klasik İman Tanımı

Müslümanlara Allah’a iman ne demek diye sorsak alacağımız cevapların başında Allah'ın var ve bir olduğuna inanmak cevabını alırız. Çocukluğumuzdan beri böyle öğretilmedi mi? Bu bölüm boyunca vereceğim örneklere dikkat et İblis'ten bütün müşriklere kadar herkes Allah'a zaten böyle inanıyor. Şaşırdın mı? İblis ve müşrikler Allah’ın bir olduğunu bilmiyor mu? Daha önce Kalu Bela bölümünde Allah’ın herkesi Kendisine şahit tutuğunu gösterdim. O zaman çocukluğumuzdan beri bize öğretilen tanım uygun değil. Gelmek istediğim yer yavaş yavaş belli oluyor sanırım; Allah'a iman, Allah'ın var ve bir olduğuna iman etmek değildir. Ne olduğu bölümün sonunda belli olacak.

İblis'in Allah'a Olan İmanı

Kur'an'da bir kaç surede Âdem'in yaratılış kıssası anlatılır. Çoğu müslümanın bu kıssalarda ne anlatılıyor haberi yoktur. Allah Âdem'i yaratıyor, melekler Allah'a "biz seni tesbih ediyorduk buna gerek yoktu" mealinde konuşuyor. Allah Âdem'e eşyayı nasıl kullanacağını öğretiyor. Sonra meleklere eşyaları soruyor. Melekler bilmiyor tabi. Allah Âdem'e "sen söyle Âdem ..." deyince Âdem eşyaların isimlerini, neye yaradıklarını tek tek sayıyor. Melekler Âdem'in bilgili olmasını kıskanıyor; "biz ne zamandan beri buradayız, bu daha yeni yaratıldı, bizden çok şey biliyor" diye içlerinden geçiriyorlar. Bu duygularını dışa vurmuyorlar ama Allah herkesin içinde olanları da bildiği için, "Ben sizin içinizdekini de dışınızdakini de bilirim" diyor. Allah'ın "içinizdekileri de bilirim" sözü meleklerin Âdem'i kıskanmış olmaları. Bunu kırmak için meleklere Âdem'e secde/saygıyla eğilme emri veriyor. Melekler burada imtihan oluyor. Gelenekçilere bakarsan melekler robot gibidir, imtihan falan olmaz ama oluyorlar işte. Oldukları imtihan, içlerindeki kıskanma duygusunu yenip Allah'ın emrini yerine getirecekler mi? Hepsi Âdem'e saygıyla eğiliyor bir tek İblis eğilmiyor. Allah'ın İblis'e ne sorduğu, İblis'in ne cevap verdiğini de ayetlerden göstereyim. Bu ayetlerden İblis'in Allah inancı nasıl onu görüyoruz.

SAD SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

71. Bir gün Sahibin meleklere “Balçıktan bir beşer yaratıyorum” dedi.

72. “Onu tamamlayıp içine ruhumdan üfleyince ona secdeye kapanın.”

73. Bütün melekler birlikte (Âdem’e)secde ettiler.

74. İblis secde etmedi, büyüklendi ve emri görmezlikten gelenlerden (kafirlerden) oldu.

75. Allah ona, “İblis, elimle yarattığıma secde etmeni engelleyen ne oldu? büyüdün mü, yoksa kendini yüce görenlerden mi oldun[*]?”

[*] Demek ki ilk yoldan çıkan İblis değilmiş. Daha önce de kendini büyük görüp Allah’ın yolundan çıkmış olan cinler (melekler) olmuş.

76. İblis dedi: “Ben ondan iyiyim; beni ateşten yarattın ama onu balçıktan yarattın.”

77. “Buradan (Mele-i A’lâ’dan) çık; sen taşlananlardansın[*].

[*] Melekler, Allah tarafından görev verilmiş bizim açımızdan görünmezlik(cinlik) özelliği bulunan (cin olan) varlıklardır.. “Mele-i A’lâ” onların üst yetkilileridir. Kâfir olan cinler, Mele-i A’lâ’ya yaklaştırılmaz, taşlanırlar. İblis Mele-i A’lâ’da iken emri görmezlikten gelince taşlananlar arasına girdi.

78. Şüphesiz, hesap gününe kadar lânetim senin üzerindedir.”

79. ”Rabbim!” dedi: “Dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver.”

80. (Allah) buyurdu ki: “Haydi sen mühlet verilenlerdensin.

81. Bilinen vaktin gününe kadar.”

82. (İblis) dedi ki: “Öyleyse senin gücüne yemin olsun ki onların hepsini hayallere daldıracağım.

83. Ancak onlardan samimî olan/muhlis kulların hariç!”

84. Allah dedi ki “İşte bu gerçekleşir! Ama şu sözüm de gerçekleşecektir;

85. Cehennem’i senden yana olanla ve onlardan sana uyanlarla dolduracağım.”

Üsteki ayetlerde görünmüyor İblis Allah'a öyle bir laf söylüyor ki insanlar bunu söylemeye cesaret edemez. Bunu İsra 61, 62. ayetlerden göstereyim; Bir gün meleklere: “Âdem’e secde edin” dedik; hemen secdeye kapandılar ama İblis öyle yapmadı. “Çamur olarak yarattığına secde mi ederim?” dedi. Sonra ekledi: “Kendine baktın mı! Bana tercih ettiğin bu mu? Beni (mezardan) kalkış gününe kadar yaşatırsan birazı dışında onun bütün soyunu kendime bağlarım” dedi. Sen allah'a koyu belittiğim yerdeki gibi konulabilir misin? Allah bu söze karşılık İblis'i hemen kovmadı, savunmasını aldı hatta İblis'e kıyamete kadar yaşama izni verdi. İblis Allah'ı var ve bir biliyor mu? 79. ayete bak Allah'a "Rabbim" diyor. 82. ayette de "senin gücüne yemin olsun" diyor. Peki İblis diğer iman şartları olan ahirete inanıyor mu? 79. ayette “Dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dediğine göre, yeniden dirilmeye ve ahiret gününe de inanıyor. Peki meleklere inanıyor mu? Etrafı melek dolu, zaten bir görüşe göre kendisi de melek. Kısaca İblis bütün iman şartlarına inanıyor ama buraya dikkat; Allah İblis'in kafirlerden olduğunu söyledi. 74. ayete bakarsan görebilirsin. Demek ki Allah'a iman Allah'ın bir olduğuna iman değilmiş.

İblis Ne Zaman Şeytan Olur?

İblis yeryüzünde insanlara vesvese verip yoldan çıkarmaya çalışırken şeytan vasfına girmiş olur. İblis şeytan olduktan sonra hala Allah'tan korkuyor biliyor musun? Bu ayete dikkat et. Bunlar şeytan gibidirler; şeytan insana: "Görmezlikten gel (kafir ol)” der, o da görmezlikten gelirse, (şeytan) bu kez şöyle demeye başlar: "Benim seninle ilgim olmaz; ben varlıkların Sahibi olan Allah'tan korkarım." (Haşr 16) Olaya bak; şeytan verdi birine vesvese, mesela namazdan alıkoydu adamı, namaz kılmayan o adama diyor ki "ben senden Allah'a sığınırım." Bunu diyen kim? "Allah'ın Ademe secde et" emrini beğenmeyen ve Allah'ın kafir dediği şeytan. Hem iman şartlarına inanıp hem de kafir olmak nasıl oluyor? Demek ki çocukluğumzdan beri bize öğretilen Allah'a iman tanımında problem var.

Mekke Müşriklerinin Allah İnancı

Mekke'de ki insanların peygamberimizle olan mücadelesi neydi? Neye itiraz ediyordu bu insanlar? Mekkelileri müşrik yani şirk koşan yapan şey Allah ile aralarına melekleri almalarıydı. Mekkeliler İbrahim peygamber soyundan gelmekle övünen, kendilerince namaz kılan, abdest alan, dua eden, kurban kesen hatta hac yapan insanlardı. Bu insanların Allah'a iman problemi yoktu. Hiçbir zaman peygamberimize "biz Allah'a inanmayız, Allah da kim oluyor" gibi bir şey demediler. Tam aksine Allah'ı bir biliyorlardı. Ankebut 61 ve 63. ayetler şöyle; Bunlara, “Gökleri ve yeri yaratan, Güneş’i ve Ay’ı hizmete sokan kimdir?” diye sorsan kesinlikle “Allah’tır” derler. Öyleyse yanlışa nasıl sürükleniyorlar? Onlara; “Gökten su indirip ölü toprağı canlandıran kimdir?” diye sorsan “Allah’tır” derler. De ki; “Her şeyi güzel yapmak Allah’a mahsustur.” Ama onların çoğu bunu düşünmezler. Zuhruf 87 şöyle; Onlara (müşriklere), kendilerini kimin yarattığını sorarsan kesinlikle “Allah” diyeceklerdir. Öyleyse bu yanlışa nasıl sürükleniyorlar? Bir de Yunus 31'i yazayım; Desen ki “Gökten ve yerden size rızık veren kim? Dinleme ve ileri görüşlü olma (basiret) özelliklerinize hakim olan kim?Ya ölüden diriyi çıkaran, diriden de ölüyü çıkaran kim? Kimdir o bütün işleri çekip çeviren?” “Allah’tır” diyeceklerdir. De ki “Hiç çekinmez misiniz?” Gördüğün gibi Mekkeliler yeri, göğü, arasındakileri ve kendilerini Allah'ın yarattığını, rızkı Allah'ın indirdiğini gayet iyi biliyordu. Allah' dua ediyorlar ama melekleri Allah'ın kızları sayıp, onları Allah ile aralarına alarak meleklerden yardım istiyorlardı. Hac yaparken telbiye denen sesli okunan bir söz var. Bunu Mekkeli müşrikler de kendilerince söylerdi; Buyur Allah"ım buyur! Buyur, Senin ortağın yoktur! peygamberimiz burada susun devam ettirmeyin dermiş, ama onlar ancak bir ortağın vardır, o da Senin hükmündendir. Sen, ona ve onun sahib olduklarına hükmedersin diye hep bir ağızdan bunu söylermiş.

Mekkeli müşrikler neden Allah ile aralarına melekleri veya ölmüş insanların ruhlarını aldıklarını Zuhruf 3. ayetinde söyle izah etmişler; Bil ki Allah’ın dini, katışıksız dindir. Allah ile aralarına evliya yerleştirenler şöyle derler: “Bizim bunlara kul köle olmamız, sırf bizi Allah’a yaklaştırsınlar diyedir.” Allah, onların tartışıp durdukları her konudaki hükmünü, onların yüzüne karşı verecektir. Allah, yalancı olan ve âyetleri görmezlikte (kâfirlikte) direnen birini yoluna kabul etmez. Amaçları Allah'a yaklaşmakmış. Allah bize uzak mı ki bu insanlar Allah ile aralarına birilerini koymayı istemiş? Allah insanlara ne kadar yakın olduğunu Kaf 16. ayette söylüyor; Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız. Allah bize şah damarımızdan yakınsa Allah ile aramıza birini alabilir miyiz?

Mekke müşriklerinin Allah'a nasıl inandığını gördün. Görünüşte Allah inancında hiçbir problem görünmüyor ama gerçekte tevbe etmeden ölündüğü taktirde Allah'ın affetmeyeceği tek günah olan şirk içindeler. Şirke giren bütün insanlar aynıdır. Hepsi Allah'a inanır, Allah'ı sever, Allah'a ibadet eder ama Allah ile aralarına birini alırlar.

BAKARA SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

165. Kimi insanlar, Allah’a benzer nitelikler yükleyerek, O’nunla aralarına koyduklarını ilah edinir ve; onları, Allah’ı sever gibi severler. İnanıp güvenenlerin Allah sevgisi çok güçlüdür. Bu yanlışı yapanlar, bütün gücün Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın cezasının, (işledikleri suçla) orantısını, o azabı gördüklerinde anlayacakları gibi keşke şimdiden anlasalar!

Ayete göre bazı insanlar Allah ile aralarına birilerini alır ve onları Allah'ı sever gibi severmiş. Bu insanlar Allah'ı sevmiyor değil, seviyorlar fakat sevgilerinin bir kısmını ilah edindikleri aracılara ayırıyorlar. Bunu en çok müslümanlar yapıyor. Müslümanların Allah'a, ahirete, meleklere, peygamberlere, kitaplara imanı tartışmasızdır ama şirk koşanlar kafir olmuştur fakat haberleri yok. Allah Araf 30'da şöyle diyor; Allah bir kesimin doğru yolda olduğunu onaylar. Bir kesim de sapık sayılmayı hak eder. Onlar şeytanları Allah’tan yakın konumda tutar, üstelik doğru yolda olduklarını sanırlar. Buna bir örnek göstereyim Allah'a iman ne demek sanıldığı gibi "inandım" demekten ibaret olmadığını gör. 850 sene önce ölmüş Abdülkadir Geylani'den yardım isteyen zatın kim olduğuna bak.

Abdülkadir Geylani'den Yardım İsteme Örneği (1 Dakika)


Allah' İman Nedir O Zaman?

Cübbeli Ahmet Allah'a güvenseydi "Allah bana yeter" deseydi 850 sene önce ölmüş Abdülkadir Geylani'den yardım ister miydi? Peygamberimizin zamanında Mekkeli müşrikler müslümanlara karşı ordu hazırladığında, bunu duyan müslümanların imanı arttı. Ne dediklerini alttaki ayette görebilirsin;

AL-İ İMRAN SURESİ

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.

173. Bunlara (yolda) bazı kimseler şöyle dediler: "İnsanlar, size karşı toparlandı, onlardan korkun". Bu söz Allah’a olan güvenlerini artırdı ve şöyle dediler: "Allah bize yeter. En iyi vekil (dayanak) O’dur!"

Allah'a iman Allah'a güvenmektir. İster savaş gibi büyük bir sıkıntı olsun isterse daha küçük sıkıntılar olsun derdine dermanı Allah'tan bekleyebiliyor musun? Allah'a imanın diğer boyutu ki bu da Allah'a güvenin bir parçasıdır, Allah benden ne yapmamı istediyse yapmamdır. Namaz, oruç, kurban, hac, zeka, infak, tesettür vs "bütün bu ibadetleri Allah yapmamı istediyse bu benim faydamadır" deyip hepsini yapmaya çalışmaktır. Buna indirdiği Kur'an'a güven de diyebilirsin. "Allah benden bir şey yapmamı istediyse orası tartışmanın bittiği yerdir. Ne istediyse başım gözüm üstüne" diyebiliyor musun? Bunu diyebiliyorsan Allah'a inandığını da söyleyebilirsin. Yoksa yukarıda Allah'a inandığını söyleyen ama kafir olan insanlardan bir farkın kalmaz. Acayip tipler var. Bugün çalışma şartları namaz kılmaya uygun değil diyenleri gördüm. Tarihin her döneminde yaşadın mı ki böyle söylüyorsun? Her dönemde ibadete, inanç özgürlüğüne engel vardı. Bunlar imtihandır. Namaz kılabileceğin iş yerleri var. Demek ki neyi tercih ettiğin önemli. "Bugün çalışma şartları namaz kılmaya uygun değil" diyen sayfanın en üstünde gösterdiğim İblis gibi olur. İblis Allah'ın bir emrini beğenmedi ve bulunduğu makamı kaybetti, Allah katındaki değerini de kaybetti, kovuldu, kafir oldu. İblis Allah'a güvenseydi verdiği bir emri yerine getirirdi. İnsanlar Allah'a güveniyorsa ne istemişse yapmaya çalışmalıdır. Tabi Allah'a iman sadece ibadetlerle sınırlı değildir. Allah Kur'an'da bir insanın nasıl olması gerektiğine dair çok sayıda ayet indirmiş. Ben bu ayetleri çıkardım. Hatta sitenin adını bile "Allah Bizden Neler İstiyor" yaptım. Zaman zaman bu ayetleri okumanı tavsiye ederim. www.allahbizdenneleristiyor.com

Allah'a iman ne demekse Allah'a kul olmak da o demek. Allah'ın senden istediklerini yerine getirirsen Allah'a kul olursun yok bir başkasının isteklerini yerine getirirsen ona kul olursun. Bu yazdıklarımın üstüne sosyal medyada dolaşan bir yazıya bakalım.

Takmam yüzüme PEÇEYİ

SARMAM BEDENİMİ KARA ÇARŞAFA

Ve İHANET EDEMEM YÜCE ATAYA

Ben Cumhuriyet kadınıyım.


LAİK YAŞAMAK VARKEN,

ŞERİAT DİYE BAĞIRAMAM.

Ekmek özgürlük eşitlik savaşında,

ERKEĞİMLE OMUZ OMUZA VURUŞMAK VARKEN,

Boynuma zincir, ayağıma pranga vurdurup,

SİNEMEM BİR KÖŞEYE.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,


ATAMIN VERDİĞİ BUNCA NİMETİ,

TEPEMEM elimin tersiyle.

GÖĞSÜMÜ YARSALAR BAĞRIMI DAĞLASALAR,

SÜRÜKLESELER, TAŞLASALAR Halide Edip gibi,

ÖLÜM bile HOŞ GELİR binlerce şehit gibi.

Ben Cumhuriyet Kadınıyım.

Bu yazıyı yazanlar kime kul olmuş oluyor? Allah kadınlara tesettürü farz kılmışken, "Atam beni özgürleştirdi" deyip örtünmeyen Atatürk'e kul olmuştur. Tesettür konusunda onun sözünü dinledi çünkü.

Allah'a Kul Olmak Ne Demek?

Yukarıda logonun altında "Yaptığım Diğer Siteler" sayfası var. Kaç site yaptım, bir kaç bin sayfa yazı yazdım, Kur'an'ı ayet ayet böldüm ayırdım da bu eklediğim derste Fatih hocanın okuduğu ayetlerin ciddiyetini kavrayamamışım. Şundan eminimin ki Müslüman camianın yüzde biri bile Allah'a iman ve Allah'a kul olmak ne demek bilmiyor. Allah'a imanın ne olduğunu gördün; Allah'a iman Allah'a güvenmektir. Allah'a kul olmak istiyorsan da Allah ne dediyse yapmak lazım. Yeni bir şey ekleyemez, olanı değiştiremezsin. Öyle ki Allah, takvimin değiştirilmesinden dahi hoşnut değil. Bir kaç bin sayfa yazı yazdım, ilgili ayeti defalarca görmeme rağmen Allah'ın Ay takvimini değiştirmememiz gerektiğini fark etmemişim. Hatta Fatih hoca Musa peygamberin Sina'da Allah'la konuştuğu ayetleri örnek vermiş. Musa peygamber buluşma zamanı gelmeden önce Allah'la görüşmeye gitmiş ama Allah hoşnut olmamış. Düşünebiliyor musun? Allah Musa peygambere "neden erken geldin" demiş. Sebebini videodan dinlersin. Allah bir konuda bir şeye karar verdiyse onu değiştirmeye kimsenin hakkı yetkisi yoktur. Emin ol, İslam dünyası bunu bilmiyor. Bilse islam'da olmayan kandil geceleri kutlanır mı? Fatih hoca bunu örnekler vermiş. Allah böyle bir ibadet, gece belirlemediyse bunu yapmaya kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur. Allah bir nebiye "neden erken geldin, neden kararlaştırdığımız zaman uymadın" diye hoşnutsuzluğunu gösteriyorsa kandil geceleri icat edenler hakkında ne düşünüyordur düşünmek bile istemem. Alttaki resmi internetten aldım. Bu yazıları öyle edebi yazıyorlar ki, insanları özendiriyorlar. Gerçek bu mu? Değil.

Bir daha yazacağım, kaç site yaptım, bir kaç bin sayfa yazı yazdım da ayette takvimi bile değiştiremeyeceğimize dikkat etmemişim. Allah bizim hayatımızda ibadetler, kurallar vs belirlemenin ötesinde nasıl bir takvim kullanmamız gerektiğini dahi belirlemiş. Videoda arada Abdülaziz hoca neden ay takvimi kullanmak gerekiyor çok güzel açıklamış. Allah takvime kadar her şeye ölçü koymuş. Bütün bunlara uymak Allah'a kul olmak oluyor. Bu sayfayla Allah'a iman ve Allah'a kul olmak ne demek biraz dikkatini çekebildiysem belki bu dine ona göre önem verirsin.

Allah'a Kul Olmak Ne Demek? Fatih Orum (22 Dakika)

1984 olimpiyatları judo finali Muhammed Ali Rasvan

1984 olimpiyatları Judo final müsabakası.


Minderde Mısırlı Judocu Muhammed Ali Rasvan ve rakibi Japon Yaşuhiro Yamashita. Müsâbakalar sırasında Yamashita'nın sağ bacağnın kasları yırtılmıştır ve finâl karşılaşmasına sakat olarak çıkar. Yamashita sol ayağıyla yürüyor, sağ ayağını resmen peşinden sürüklüyordu. Maç sırasında Muhammed Ali'nin antrenörü kenardan sürekli bağırır. " Sağ bacağına oyna!" Sağ bacağına vur !" Hakikaten maçı izleyen herkes de görüyor ki, Muhammed’in rakibinin sağ ayağına bir defa vurması yetecekti. Fakat yapmadı. Yenildi ve gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldı. Maçtan sonra etrafını saran bütün gazetecilerin sorusu aynıydı.

-"Niçin?.. , Niçin yapmadın?..."

Cevaben: “Benim Din'im insana, yaralıya, hele de yaralı yerinden vurmayı yasaklıyor. Eğer o durumdayken bir de ben oradan yüklenip oraya vursaydım, sakat da kalabilirdi. Madalya için bunu ona yapamazdım” der.

Muhammed’in bu tavrı ayakta alkışlandı ve Uluslararası Fairplay Komitesi "1984 Fairplay Ödülüne" lâyık görüldü. Daha sonra gittiği Japonya’da da onu bir kral gibi karşıladılar. O sene binlerce kişinin o'nun bu tavrından etkilenip, İslam'ı inceleyip Müslüman olduğu kayıtlara geçti.

Muhammed, kimseye "Müslüman olun" dememiş, Müslüman olmaları için de bir çaba sarfetmemiş; sadece Müslüman gibi davranmış ve bu da yetmişti.

"Müslüman kime denir?" sorusuna Hz.Peygamber'in (S.A.S.) cevabı gayet kısa ve özdür:

-Güzel âhlâk sahibi olana denir.

Hemen ardından gelen "peki güzel âhlâklı olmak ne demektir?" sorusuna ise cevabı:

"İşlediği her amelinden, kimseye bir zararı olmayan, olsa olsa yarar sağlayan insandır."

“İslam'ı öyle sağ canlı ve diri yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin."